"derhal aşı ithal edilmeli ve üretilmelidir"

SERDAROĞLU’NDAN ŞAP ÖNERGESİ…

SERDAROĞLU, şap hastalığının yanı sıra, akabane ve mavi dil hastalığının büyük bir tehlike olduğunu ağırlıklı olarak akabane hastalığından olmak üzere Kastamonu genelinde Eylül’den buyana 5 bin buzağının telef olduğunu söyledi.

“ŞAP, HAYVAN ÜRETİCİLERİMİZİN ADETA KADERİ OLMUŞTUR”
“DERHAL AŞI İTHAL EDİLMELİ VE ÜRETİLMELİDİR”

Milliyetçi Hareket Partisi Kastamonu milletvekili Mehmet SERDAROĞLU hayvancılığımızın en büyük sorunlarından olan şap, akabane ve mavi dil hastalıklarının boyutlarının araştırılması için TBMM Başkanlığına bir önerge verdi.

Önergesi hakkında bir açıklama da yana Mehmet SERDAROĞLU, ülkemizde hayvan hastalıklarının giderek yayıldığını, başta şap olmak üzere çok bilinmemesine rağmen akabane ve mavi dil vakalarında büyük artışlar yaşandığını belirterek, “akabane vakaları başta olmak üzere geçen Eylül’den buyana sadece İhsangazi’de bine yakın yavru atma, sakat ve düşük doğum yaşanmıştır. Kastamonu genelinde ise bu rakam 5 bin civarındadır” dedi.

5 bin buzağının ölmesi demek, 5 bin inekten de süt alınamaması anlamına geldiğini vurgulayan SERDAROĞLU, “görülüyor ki, durum çok ciddi. Japanyo ve Kore’de akabane aşısı mevcuttu. Derhal bu hastalıklarla ilgili aşı ithal edilmeli ve aşı üretimine geçilmeli, hayvan varlığımız en kısa sürede aşılanmalıdır. Ancak hükümet ve tarım bakanlığı böyle bir gayret içinde değildir. Her zaman söylediğimiz gibi, bu olayda Tarım Bakanının ayrı bir başarısızlığıdır. Ancak ne başbakan görevden alıyor, ne sayın bakan istifa ediyor. Ama hayvancılığımız her geçen gün iflas ediyor. Bir bildikleri var herhalde. Hastalıklara önlem alınmadığı takdirde verilen o sıfır faizli hayvancılık kredileri de bir işe yaramayacaktır. Hayvancılığımız daha büyük facialarla ve zararla karşı karşıya kalacaktır. Umarım yetkililer bir an önce gerekli tedbirleri alırlar” diye konuştu.

SERDAROĞLU ve bir grup MHP milletvekilinin imzalarının bulunduğu araştırma önergesinin gerekçesinde şu konulara dikkat çekildi:

“Son yıllarda ülkemizde hayvan varlığının azalmasına paralel, hayvancılık sektörü büyük bir krize girmiş, bitme noktasına gelen hayvancılığımız, canlı hayvandan, kesik ete hata süte kadar yapılan ithalat yoluyla ayakta tutulmaya çalışılmıştır.

ŞAP, ÜRETİCİLERİN KADERİ OLDU

Hayvancılık sektörünün ve özellikle üreticilerin en büyük sıkıntılardan biri de, hayvan hastalıklarıdır. Başta Şap hastalığı olmak üzere, çok bilinmemesine rağmen, önlem alınmadığı takdirde Akabane ve Mavi Dil hastalıkları da hayvancılığımızı olumsuz yönde etkileyecek olan hastalıklardır. Hayvan yetiştiricilerini mağdur eden en büyük hastalıklardan biri olan Şap hastalığı adeta Türkiye’de hayvan yetiştiricilerinin kaderi olmuştur.



HAYVAN PAZARLARI BİR BİR KAPANIYOR

Son birkaç yılda ve özellikle 2010 yılı başlarından itibaren ülkemizdeki şap hastalığı vakalarında büyük artışlar olmuş, Edirne’den Kars’a kadar şap vakasının görülmediği köy neredeyse kalmamıştır. Geçtiğimiz Kurban Bayramı öncesinde de, şap nedeniyle karantinalar ve kapatılan hayvan pazarlarında büyük artışlar olmuştur. Her geçen gün hayvan pazarları bir bir kapatılmaktadır. Hatta hükümet, bayram öncesi şap hastalığını bahane ederek, birçok ülkeden canlı hayvan ithal etmiştir.
HAYVAN ÜRETİCİLERİ İCRALIK

Başta Kastamonu Çankırı, Çorum, Kırşehir, Sivas, Nevşehir ve Afyon illeri olmak üzere, birçok il ve ilçede hayvan pazarları kapalı durumdadır. Şap hastalığı nedeniyle pazarların kapatılması, hayvan alım satımının durdurulması, süt ve et üretimimizde ekonomik kayıplara neden olurken, zaten büyük sıkıntı içinde olan hayvan üreticileri, borçlarını ödeyemez duruma gelerek, icralarla karşı karşıya kalmışlardır.

AKABANE VE MAVİ DİL HASTALIĞI YAYILIYOR

Şap hastalığının yanı sıra, çok bilinmeyen ancak ülkemizde çeşitli bölgelerde görülmeye başlayan Akabane ve Mavi Dil Hastalıkları da önlem alınmadığı takdirde, Şap hastalığında olduğu gibi, hayvancılığımızı perişan edebilecek büyük sorunlardan biridir. Akabane Hastalığı ağırlıklı olarak sivrisineklerle bulaşan, etkeni virüs olan bir hastalıktır. Bu hastalık İneklerde yavru atmaya sebep olurken, aslında bir koyun hastalığı olan ve mikrobunu sığırların taşıdığı Mavidil Hastalığı ise, koyunlarda toplu ölümlere , sığırlarda yavru atmaya sebep olmaktadır. Özellikle Avrupa ülkelerinde yaygın olarak görülen Mavi Dil Hastalığı’nın, Avusturya’dan ithal edilen damızlık sığırlarla Türkiye’ye girdiği yönünde çok ciddi iddialar bulunmaktadır.

SİGORTA BEDELİ YETERSİZ

Akabane ve Mavi Dil Hastalıklarına yakalanan inekler yavrularını atmakta, yavru atmadan doğum yapan hayvanların yavruları ise hastalıklı doğmakta ve en fazla 6 ay yaşayabilmektedir. Atık yapan hayvanların yavrularına, hayvan sigortalı ise, TARSİM, poliçenin yüzde 10’unu ödemekte olup bu miktar da 500-600 TL arasındadır. Buzağı doğduktan 7 gün sonra ölürse hiç ödeme yapılmamaktadır. Diğer yandan şap hastalığı bulaşıcı hayvan hastalığı sınıfına girdiği için ne devlet, ne de TARSİM, şaptan dolayı yavru atmalarda, yavru, dana ve inek ölümlerinde hiçbir ödeme yapmamaktadır.
TAZMİNAT ÖDENMELİDİR

Avrupa ülkelerde, tazminat ödenerek şap hastalığı önlenebilmiştir. Bugün de bu ülkelerde şap hastalığının görüldüğü yerlerde ve bulaşma riski bulunan işletmelerdeki hayvanlar itlaf edilerek tazminat ödenmektedir. Ülkemizde de şap hastalığı, Biyogüvenlik Bir Sınıfından, Biyogüvenlik Üç sınıfına alınarak, tazminatlı hastalıklar kapsamına almalıdır.

İşte tüm bu nedenle, ülkemizde hayvan yetiştiricilerini mağdur eden Şap, Akabene ve Mavi Dil hastalıklarının ulaştığı boyutların tespit edilmesi, gerekli önlemlerin belirlenmesi, üreticilerin zararlarının giderilmesi için gerekli önerilerin ortaya konulması, üretici ve tüketicilerin bilgilendirilmesi, bilinçlendirmesi ve hastalıkların et ve süt üretimimize verdiği ekonomik zararların araştırılması amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması gerekmektedir”




SERDAROĞLU SORU ÖNERGESİ DE VERDİ

Öte yandan MHP Kastamonu Milletvekili Mehmet SERDAROĞLU, 8 Mart 2011 tarihinde Tarım Bakanın yanıtlaması istemiyle, şap hastalığı hakkında bir soru önergesi de vermişti. SERDAROĞLU’nun soru önergesi ve soruları da şöyle:


Özellikle 2010 yılı başından itibaren ülkemizde şap hastalığı vakalarında artış olmuş, Edirne’den Kars’a kadar şap vakasının görülmediği köy neredeyse kalmamıştır. Son Kurban Bayramı öncesinde de şap nedeniyle karantinalar ve kapatılan pazarlarda büyük artış olmuştur.
Geçen süre içerisinde Türkiye genelinde şap hastalığı giderek yayılmaya devam etmiş, şap hastalığından dolayı hayvan pazarları bir bir kapatılmaktadır. Başta Kastamonu, Çankırı, Çorum, Kırşehir, Sivas, Nevşehir ve Afyon illeri olmak üzere, birçok il ve ilçe merkezlerimizde kurulan hayvan pazarları şu an kapalıdır.
Şap nedeniyle pazarların kapatılması, hayvan alım satımının durdurulması, süt ve et üretimimizde de ekonomik kayıplara neden olurken, özellikle üreticiler büyük sıkıntı içine girmiş, borcunu ödeyemeyen üretici ve besiciler icra ile karşı karşıya kalmışlardır.

SORULAR:

1- Türkiye genelinde, hangi il ve ilçelerimizde kaç hayvan pazarı vardır? 2010 yılından bugüne bunların kaçı şap nedeniyle kapatılmıştır. Şu an itibariyle kaçı kapalı durumdadır?

2- Ülke genelinde büyük artış gösteren şap hastalığı ile ilgili Bakanlık olarak pazar kapatma haricinde hangi önlemleri alıyorsunuz?

3-Üretici ve besicilerin, şap hastalığından kaynaklanan mağduriyetlerini gidermek için tazminat ödemeyi düşünüyor musunuz?

4-Şap hastalığı nedeniyle et ve sütte yaşadığımız ekonomik kaybın boyutları nedir?

5-Şap sorunu giderilene kadar, üreticilerin icra dosyalarını ertelemeyi düşünüyor musunuz?

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.