Balıkçılığın sorunları hakkında araştırma önergesi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA


Balıkçılık sektörünün içinde bulunduğu sorunların tüm boyutları ile ortaya konulması, azalan balık türleri ile kaçak ve kontrolsüz avlanmaya karşı çözüm yollarının bulunması, su ürünleri yetiştiricilik faaliyetlerinin yeniden planlanması, kültür balıkçılığı faaliyetlerinin çevre ve turizme zararlı etkilerinin en aza indirilmesi, balıkçılığımızın tüm sorunlarına çıkış yolu bulmak için alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla, Anayasamızın 98 ve İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince bir Meclis Araştırma Komisyonu Kurulmasını arz ve teklif ederiz.



1-Mehmet SERDAROĞLU
Kastamonu Milletvekili


GEREKÇE

Türkiye, bir iç denizin yanı sıra, üç yanı denizlerle çevrili ve 8 bin 333 kilometre kıyı şeridiyle, birçok tabii ve suni göl ve akarsularıyla hem denizde hem de iç sular bakımından zengin balıkçılık kaynaklarına sahip olmasına rağmen, maalesef balıkçılıkta gelişmiş ve istenilen bir düzeyde değildir. Tüm bu zenginliklerimize rağmen, ülkemizde balıkçılıkla ilgili etkin politikaların geliştirilememesi, denetim mekanizmalarının yeterince çalıştırılamaması sonucu balıkçılık sektörümüz her geçen yıl biraz daha çıkmaza girmektedir.

Denizlerimizin kirlenmesi ve av yasaklara uyulmaması sonucu balık çeşitliliğinin ve miktarının azalması, kaçak ve aşırı avlanma balıkçılık sektörünün en temel sorunlarını oluştururken, balıkçıların çalışma koşulları, liman ve barınakların yetersizliği, balığın sabit bir fiyatının olmaması, balıkçıların eğitim ve sağlıkla ilgili mağduriyetleri gibi birçok sorun da çözüm beklemektedir.

Denizlerimizde balık türleri her geçen yıl azalmakta, birçok balık türünün soyu yok olmaktadır. Günümüzde balıkçılık sektörümüzün en önemli sorunu, aşırı avlanmadır. Bazı avlanma biçimleriyle, yavru balıkların ya da yumurta dökmeye hazırlanan dişilerin de yakalanması, çeşitli balık türlerinin soyunu tükenme noktasına getirmiştir.

Bugün bazı balık türlerinin artık denizlerimizde kalmadığını biliyoruz. Orkinos, uskumru, kılıç balığı çoktan bitti. Kalkan balığını Romanya’dan Ukrayna’dan ithal ediyoruz. Şimdi sıra lüfere hamsiye geldi.

Öncelikle, denizlerimizin su kaynaklarımızın ve kıyılarımızın korunması, kirletilmemesi için alınması gereken tedbirler ve denetimlere önem verilmesi, deniz koruma alanlarının kurulması, balıkçı tekneleri ve ağların daha iyi denetlenmesi, avcılık ve üretimin kayıt altına alınması fevkalade önemlidir.

Türkiye’de yaklaşık 2 bin balık çiftliği vardır. Karasularımız ve göllerde binden fazla trol, trol ve gırgır gemisi, yaklaşık 200 taşıyıcı gemisi ile 16 bin civarında çeşitli büyüklükte balıkçı teknesi ve kayıkları bulunmaktadır. Tüm bu teknelerin takibi, kayıt altına alınması ve yasaklara uyma konusunda denetlenmesi önem arz etmektedir. Av yasaklarına uyma konusunda, denetim ve cezaların yetersiz kaldığı da sektör yetkililerince sıkça dile getirilmektedir. Buna yönelik yeni yaptırımların ve caydırıcı cezaların yeniden belirlenmesi gerekmektedir.

Balıkçılık sektöründe hızla gelişen diğer bir konu da kültür balıkçılığıdır. Kültür bağlıkçılığı her geçen gün gelişirken, beraberinde çevre ve turizm açısından da yeni sorunlar üretmektedir. Yeni üretim sahaları ihtiyacı, kiralama süresi ve bedelleri, iskele ve lojistik merkezleri, su ürünleri organize sanayi bölgeleri, yem girdileri, ihracat teşvikleri ile birlikte tüketimin artırılması konularında da çözüm bekleyen birçok sorun bulunmaktadır.

Tüm bu nedenlerle, balıkçılık sektörünün içinde bulunduğu sorunların tüm boyutları ile ortaya konulması, azalan balık türleri ile kaçak ve kontrolsüz avlanmaya karşı çözüm yollarının bulunması, su ürünleri yetiştiricilik faaliyetlerinin yeniden planlanması, kültür balıkçılığı faaliyetlerinin çevre ve turizme zararlı etkilerinin en aza indirilmesi, balıkçılığımızın tüm sorunlarına çıkış yolu bulmak için alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmalıdır.
 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.