14 aralık 2007 bütçe tümü üzerinde aleyhte
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
CİLT : 10
39’uncu Birleşim
14 Aralık 2007 Cuma

Bütçenin tümü üzerinde, aleyhte, Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu.
Sayın Serdaroğlu, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri, en iyi dileklerimle selamlıyorum.
2008 bütçesi üzerinde, iktidar ve muhalefetin değerli milletvekilleri görüşlerini sizlerle paylaştılar, Sayın Bakanımız Sayın Çiçek de. Bu süreçte, AKP’nin geçmişe takılıp, cumhuriyet hükûmetlerini suçlayıp, geçmişte yapılanlarını yok saymasını hazmetmek mümkün değil, bu bir haksızlıktır. Her dönemi, kendi şartları içerisinde değerlendirmek daha doğru olan bir yargılamadır. Eğer, bundan sonra, geçmiş suçlanacaksa bunun adı ve adresi 59’uncu AKP Hükûmetiolacaktır.
Bakınız, çok partili dönemde altmış Hükûmet kurulmuş, bunların içinden dört siyasi partinin iktidarı çıkmıştır: Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve AKP. (AK Parti sıralarından “AKP değil, AK Parti” sesleri)
AHMET YENİ (Samsun) – Alıştırın, alıştırın.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla – Alıştık biz.
Değerli milletvekilleri, koalisyonlar ve azınlık hükûmetleri, aslında siyasi iradelerini ortaya koymayan, iktidar olmayanlardır. İkide bir “Sizi de gördük, ne yaptınız?” diyerek, herhangi bir koalisyon partisini suçlamak, aslında çaresizliktir, iftiradır ve günahtır; aslında üç taraftan da birisidir. Muhalefet olarak görevimiz, AKP’nin ekonomik ve siyasal politikalarının taşıdığı riskleri, tehlikeleri elimizden geldiğince anlatmaya çalışmak ve uyarmaktır.
Değerli milletvekilleri, 5 Nisan kararlarıyla ötelenen 1994 krizi, 2001 yılında önlenemez olmuştur. Geçmişin günahı, üzerine fatura edilen 57’nci Hükûmet ise öncekiler gibi krizi ötelememiştir. Ama, öyle yapılmadı, büyük bir cesaretle, acı reçeteler ortaya konarak yapısal tedbirler alındı. On yıllardır hasta olan ekonomiye acı ilaç içirildi, ceremesi ve cefası da çekildi. Deprem ve krize rağmen, üç yılda yüzde 29,7’ye indirilen enflasyon, yüzde 7,9’luk büyümeyle iktidarı siz teslim aldınız. Ve siz, 57’nci Hükûmetin yaptığı ekonomik programı harfiyen uygulayarak burada caka satıyorsunuz. (MHP sıralarından alkışlar, AK Parti sıralarından gülüşmeler) Oysa, o program revize edilip üreten Türkiye’nin yeniden oluşması için yeni bir programa geçilmeliydi, ama siz işin kolayına kaçtınız. Hâlâ talebi kısarak, hâlâ yüksek reel faizle borçlanarak, hâlâ cumhuriyetin kazanımları olan TÜPRAŞ, PETKİM, Telekom ve TMSF’deki varlıkları “özelleştirme” adı altında satıp savarak pembe tablolar çizmeye devam ediyor, 100 milyar doların üzerindeki sıcak paranın gölgesinde, tabiri caizse, yan gelip yatıyorsunuz. (MHP sıralarından alkışlar)
“Her şey güzel.” deniyor, ama gerçekler öyle değil. Türkiye, yoksul nüfus açısından Cezayir’in, Sri Lanka’nın ve Jamaika’nın gerisindedir. Türkiye’de nüfusun yüzde 19’u günlük 2 dolar, yüzde 4’ü 1 dolar gelir seviyesindedir. Geliri günde 1 dolardan az, nüfusu itibarıyla da, Kırgızistan, Malezya, Makedonya ve Fas’ın gerisindedir.
Öte yandan, Dokuz Eylül Üniversitenin araştırmasına göre, hayat şartları nedeniyle, ülkede 14 milyon kişi ruhsal sorunlu hâle gelmiştir.
Değerli milletvekilleri, vatandaşın bankalara olan borcu 91 katrilyonu aştı. Bu borç yükü son beş yılda 6 kat artmıştır, diğer bir ifadeyle artış yüzde 572’dir. Aynı yıllar içerisinde harcanabilir gelirdeki artış ise 2003’te 180 katrilyon, 2007’de 340 katrilyon olup, artış sadece yüzde 89’da kalmıştır. Soruyorum: Yüzde 89’luk artış ile yüzde 572’lik borç yükü nasıl ortadan kalkacaktır? (MHP sıralarından alkışlar) Bu rakamlarla Türkiye’de ekonominin refahı artırdığını, insanlarımızı daha fazla mutlu ettiğini söylememiz mümkün değildir.
Tarım ürünleri ithalatı 2002’de 3,3 milyar dolarken, 2007’de 6,7 milyar dolara yükselmiş. Beş yılda, fazladan, çiftçimizin cebinden 15 milyar dolar yabancı çiftçinin cebine gitmiştir, tarım çökmüştür. Sıfır faizli krediyi ödeyemeyen borç batağındaki çiftçi ve esnaf perişandır. Memur açlık ve yokluk sınırındadır. 4 milyon emeklimiz açlık sınırı içinde kıvranmaktadır.
Kısaca, her ülkenin temel dinamiği olan orta direk çökmüştür. Orta direğin çöküşü ise gasp, kapkaç, hırsızlık, soysuzluk ve ahlaki çöküşe sebep olmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2008 bütçesi, en kestirme ifadeyle, geniş kesimlerimizi memnun eden bir bütçe değildir. Bu bütçe, son dört yılda 3 milyon çiftçinin tarımı terk etmesine neden olan problemleri ortadan kaldıran bir bütçe değildir. Bu bütçe, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin kırılan umutlarına çare olup onlara gelecek vadeden bir bütçe değildir. Yine, yoksulluk sınırı ile açlık sınırı arasında sıkışan emeklimize ve memurumuza bir şey getirmemektedir. Bu bütçe, borcunu borçla ödeyen, siftahsız kepenk kapatan esnaf ve sanatkârın ödeme gücünü artırıp sorunlarını çözmekten uzak olan bir bütçedir. Bu bütçe, yatırım bütçesi olmaktan uzak, dar gelirlinin üzerinden vergi tahsilatı yapmayı amaçlayan, gelir umudunu da vatandaşa keseceği 3,5 katrilyonluk cezalara bağlayan bir bütçedir. Bu bütçe, büyümesini ithalata dayalı sürdüren, yabancı sermaye girişini cumhuriyetin seksen yıllık kazanımlarını satarak sağlayan, istihdama dayalı büyümesi olmadığı için de işsizliğe çare olabilecek bir bütçe değildir. Bu bütçe, milyonlarca borçlu vatandaşın ödeme gücünü artırıp onları icradan kurtaracak bir bütçe değildir. Bu bütçe, Sayın Başbakanımızın 2003’te 700 bin, 2006’da 1 milyon 800 bin olduğunu söylediği yoksul ailelerin garipliğini gurebalığını, fakirliğini ve fukaralığını ortadan kaldıracak bir bütçe hiç değildir değerli milletvekilleri. (MHP sıralarından alkışlar) Bu bütçe, sonuçta bu ülke ekonomisinin bir yansımasıdır.
Değerli milletvekilleri, ekonomimiz, istihdam ve refaha yansımayan büyüme, ithalat bağımlısı üretim ve ihracat, gerçekçi olmayan kur politikası, yüksek cari işlemler açığıyla, sıcak para ve borçlanmaya dair kırılgan bir yapıya sahiptir. Sonuç olarak, millet cebindeki paraya bakarak ekonominin iyi olmadığına karar vermiştir. Ancak, 22 Temmuz seçimlerinde konut, araç, ticari, zirai, esnaf, tüketici ve kredi kartları borçlarıyla ipotek altına alınan vatandaş ve aşırı borçlanan özel sektör firmaları, “istikrar” tehdidinize teslim olmuşlardır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iktidarlar ve bütçeleri, devletimiz, milletimiz için elbette çok önemlidir. Cami önünde el açan fakir ve fukaranın kaderini belirlediği gibi, yeni zenginlerin, yeni prenslerin kaderini de belirleyebilmektedir. Ama, bütçeden daha önemli olan olmazsa olmaz değerlerimiz ve kırmızı çizgilerimiz de vardır. Coğrafyamız üzerindeki senaryolar, ülkemizi yakından ilgilendirmektedir. Ne yazık ki, ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bütünlüğümüz bu dönemde tartışılır hâle gelmiştir. İç ve dış mihrakların birlik ve dirliğimizi bozmak gayretleri artmıştır. İşte, bu hassas süreçte partiler üstü düşünmeye, içinde bulunduğumuz şartlar sebebiyle, birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
Millî ve manevi değerlerimiz, bütünlüğümüzün ve kardeşliğimizin çimentosudur. Millî ve manevi değerlerimiz, bu coğrafyada sonsuza dek yaşamamızın sihirli anahtarıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Serdaroğlu, konuşmanızı tamamlar mısınız.
Buyurun.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) - Millî ve manevi değerlerimiz, Çanakkale ruhunun yeniden yaşanmasının temel kaynağıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Hükûmetin, ülke ve millet menfaatine olan çalışmalarına katkı sağlarız. Bu, milliyetçiliğimizin ve ülke sevdamızın bir doğal sonucudur. Biz kısır çekişmeleri tasvip etmiyoruz. Kavga yerine kardeşliği, itişip kakışma yerine kucaklaşmayı ülkemiz menfaati açısından daha faydalı görmekteyiz. Ancak, iktidarın ülke ve millet çıkarına uymayan uygulamalarına da milletimiz adına en sert tavrı alacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; netice itibarıyla, samimiyetten ve gerçekten uzak olduğunu gördüğümüz bu bütçeye Milliyetçi Hareket Partisi olarak ret oyu vereceğimizi ifade eder, buna rağmen, 2008 bütçesinin hayırlı hizmetlerle birlikte lider Türkiye iddiamıza katkı sağlamasını, büyük milletimizin mutlu ve müreffeh geleceğine vesile olmasını diler, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Serdaroğlu.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, 2008 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2006 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi, 2008 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2006 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın oylamalarını yapacağız.
Tasarılar açık oylamaya tabidir.

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.