22 aralık 2008 bütçe TSE
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
CİLT : 36
34’üncü Birleşim
22 Aralık 2008 Pazartesi
Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu.
Sayın Serdaroğlu, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Sizleri en iyi dileklerimle selamlıyorum.
Maliye Bakanı Sayın Unakıtan’a göre ülkemiz küresel mali krizin etkisindedir ancak Sayın Başbakana göre ise kriz bizi teğet geçmektedir. Soruyorum ki: Krizin içinde miyiz, krizin dışında mıyız; teğet mi geçiyor, yoksa tam ortasından delip mi geçiyor? Bunu öğrenmek istiyoruz, bunu milletimiz de duymak istiyor. Aslında Maliye Bakanı ekonomi yönetimindeki başarısızlığı ve acziyeti küresel krize bağlayarak işin içinden sıyrılmak istemektedir ama sıyrılamayacak. Çünkü bizdeki kriz küresel krizden çok çok önce başladı.
Değerli milletvekilleri, Hükûmete göre fert başına gelir 10 bin dolara çıkmıştır. Bu rakamda gerçekten bir yanlışlık ve bir garabet vardır. Şunu hemen belirteyim ki: Ülkemizde 17,5 milyon aile vardır. Ülkede fert başına millî gelirin 3 bin dolar olduğu 2003 yılında fakir 700 bin aile varken fert başına millî gelirin 10 bin dolara çıktığı 2008 yılında, ülkemizde fakir aile sayısı 4,5 milyonu aşmıştır ve bunlar, kömür torbalarına, erzak poşetlerine veya para çeklerine muhtaç hâle getirilmiştir; dolayısıyla, iradeleri de ipotek altına alınmıştır. Bunda bir garabet yok da ne var? “Hayır, yok.” diyorsanız, fakir aile sayısı 700 binden 4,5 milyona nasıl çıktı? Dolayısıyla, bu 10 bin dolar kimlerin cebine veya kasasına girdi? Demek ki allayıp pullamaya çalıştığınız bu bütçeler, sizin övdüğünüz gibi çıkmıyor; aksine, halkı fakirleştiriyor.
Bakınız, iktidarınızın ikinci yılında yani 2004’te açlık sınırının altında yaşayanların sayısı 1 milyon iken bugün 10,5 milyon olmuştur değerli milletvekilleri. Aynı yıl, yoksulluk sınırının altında yaşayanlar 18 milyon iken bugün bu sayı 52 milyona çıkmıştır. Böylece, ortaya çıkan sonuç ve tablolar, yaptığınız bütçelerin ve uyguladığınız ekonomik politikaların doğru olmadığını göstermektedir. Allaya pullaya sunduğunuz, pembe tablolarla süslemeye çalıştığınız, kara mı, ak mı, turuncu mu olduğu bilinmeyen belirsizlikler ve sıkıntılı sonuçlar iktidarınızın foyasını ortaya çıkarmış, şapka düşmüş, kel görünmüştür.
Milletimiz hatırlayacaktır, 2002 yılında “Üç yıl sonra bu ülkede sorun kalmayacak.” diye yola çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi, altı yıl sonra ülkeyi devasa sorunlarla baş başa bırakmıştır ve benim vatandaşım da artık gerçekleri görmeye başlamıştır. Az evvel de ifade ettiğim gibi, gerçekten ama gerçekten şapka düşmüş, kel görünmüştür. Bakınız benim vatandaşımın, ülkemin güzel insanlarının ekonomisi alım gücüdür, mutluluğudur, zenginliğidir, cebidir. Vatandaşım elini cebine attığında ekonominin nasıl olduğunu hepimizden daha iyi bilmektedir. Bakın, vatandaşımın ekonomisi, sabah evden çıkarken eşinin veya evladının bir isteğine karşı akşam eve dönerken başının dik mi, eğik mi olduğuna bağlıdır. Vatandaşımın ekonomisi o bankaya, bu bankaya, kredi kartına, esnaf odasına, tarım krediye veya Ziraat Bankasına, kısaca şuraya buraya, daha da vahimi tefeciye olan borcudur. Esnafın ekonomisi çekmecesidir, tezgâhıdır, rafındaki malıdır.
Hemen bu arada ifade etmek isterim ki, sicil affıyla ilgili kanun teklifimizin kanunlaştırılması noktasında Sayın Bakanımızın ve değerli iktidarın katkı sağlamasını istemekteyiz.
Çiftçimizin ekonomisi boş ambarıdır, mazotunu koyamadığı traktörüdür, gübresini dahi atamadığı, değerine satamadığı ürünüdür. Bakınız, Taşköprü’de sarımsak Gökırmak’a dökülmeyi bekliyor. Sanayicinin ekonomisi üretimidir, rekabet gücüdür. Kapanan fabrikalar, çıkarılan işçiler, borçla çevrilen sermaye sanayicinin ekonomisidir. Emeklinin, memurun, işçinin ekonomisi onların alım gücüdür değerli milletvekilleri. İşsizin ekonomisi altı yıldır yaratamadığınız istihdam eksikliğidir.
Netice itibarıyla, altı yıldır yaptığınız bütçeler ve uyguladığınız yanlış ekonomik politikalar sayesinde, ifade etmeye çalıştığım sonuçlar ülkemin ve milletimin kaderi olmamalıydı değerli milletvekilleri.
Sonuçta, sayın iktidar, siz ne derseniz deyin, siz nasıl anlatırsanız anlatın, vatandaşımın ekonomisi ve bütçesi cebinden bellidir. Benim vatandaşım gerçekten elini cebine attığında her şeyi hepimizden daha iyi bilmektedir. Siz, ülkenin 60 hükûmeti içinde tek başına iktidar olan 4 siyasi partiden 1’isiniz. Diğer 3 siyasi parti bu ülkenin insanlarını zenginleştirirken, maalesef siz yoksullaştırdınız.
Değerli milletvekilleri, altı yıldır yaptığınız bütçeler ve çıkardığınız yasalar sonucunda zaafa uğrayan ekonomi ve asayiş sorunlarına bağlı olarak ülkemizde 15 milyon insan ruhsal sorunlu hâle gelmiştir. Bu sizin dikkatinizi çekmiyor mu? Kapanan kepenkler, çıkarılan işçiler, milyonlarca diplomalı işsiz, işsizlikten evlenemeyip yuva kuramayan gençler ve nihayet her 3 kişiden 1’i icrada olan vatandaşlarımın durumu sizi üzmüyor mu? İşte bunlar, iktidarınızın ve yaptığınız yanlış bütçelerin sonucudur.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak çok ama çok hak etmenize rağmen bağcıyı dövmenin peşinde değiliz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak milletimizin üzüm yemesinin yanındayız. Bu düşüncemiz, siyasetteki varlık sebebimizin doğal bir sonucudur. Onun için lütfen bize kulak verin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Değerli milletvekilleri, Maliye Bakanımız sanal başarılarını anlattığı konuşmasında “At binenin, kılıç kuşananın.” demişti. Ben de diyorum ki, ifade etmeye çalıştığım gerçeklerle ekonominin içinde bulunduğu durum gösteriyor ki Sayın Unakıtan’ın kuşandığı kılıç, tahtadandır. At binmeye gelince: Binmeyi bilemediğiniz için, at bineni sırtından atalı, bizim oraların da deyimiyle “at bineni tepeli” daha çok zaman oldu.
Sizleri bu düşüncelerle tekrar saygıyla selamlıyorum. Bütçenin hayırlara vesile olmasını diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.