21 ocak 2009 sicil affı kanunu
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ

47’nci Birleşim
21 Ocak 2009 Çarşamba
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu.
Buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 320 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın tümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun görüşlerini belirtmek üzere söz aldım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Kamuoyunda “sicil affı” olarak adlandırılan bu kanun teklifini ilk defa Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz verdik. Aynı mahiyetteki tekliflerin birleştirilmesi sonucu elinizdeki tasarı ortaya çıkmıştır ancak birleştirme derken, sadece Hükûmetinteklif ettiği metin aynen Sanayi ve Ticaret Komisyonunda kabul edilmiştir.
Görüştüğümüz tasarı, çeşitli nedenlerle ödeme güçlüğüne düşmüş ve Merkez Bankasının kara listesine alınmış kişi ve firmaların borçlarını ödedikleri takdirde bu listelerden çıkarılmalarını amaçlamaktadır. 2003 yılında ayni mahiyette bir kanun çıkarılmıştır.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde bu konuda kara liste sadece Merkez Bankası tarafından tutulmuyor. Bankaların ortak kurduğu “Kredi Kayıt Bürosu AŞ” adı altında bir şirket tarafından da bu kayıtlar tutuluyor. Özellikle bankalar, kredi ve çek verme işlemlerinde Kredi Kayıt Bürosunun kayıtlarını esas almaktadırlar. 2003 yılında çıkarılan kanun ile Merkez Bankasının kayıtları silinmiş ancak bankalar yine Kredi Kayıt Bürosu AŞ’nin kayıtlarını dikkate almışlar ve bunu uygulamışlardır. Bu sebeple, 2003 yılında çıkarılan 5033 sayılı Kanun gerçekte istenilen sonucu vermemiştir. Bu tasarı da bu hâliyle kanunlaşırsa fazlaca bir işe yaramayacaktır. Diyeceksiniz ki, bu bankaların özel şirketlerine müdahale edemeyiz, ama bal gibi müdahale edilen şirketler de var.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; tasarıya ekli teklifim, Kredi Kayıt Bürosundaki kayıtların silinmesi hükmünü de içermektedir ancak Komisyonun kabul ettiği metne bu yansıtılmadı. Biz bunun kanun ile yapılmasını istedik ancak Sanayi ve Ticaret Komisyonu bunu uygun görmedi, gösterdiğimiz yol ve çözüm kabul edilmedi. Şimdi, yeni yolu bulmak iktidara düşmektedir, aksi hâlde çıkardığımız bu kanunun çok kimseye faydası olmayacaktır. Sayın Merkez Bankası Başkanı da aynı kanaatte olduğunu basın-yayın organlarında dile getirmiştir.
Değerli milletvekilleri, özellikle Kredi Kayıt Bürosunun kayıtlarından çıkmak son derece zordur. Olması gereken, siz borcunuzu ödediğinizde otomatik olarak kayıtlardan düşülmesidir ancak uygulama böyle olmamaktadır. Listeye bir kere girdiniz mi bir daha çıkmanız neredeyse imkânsızdır. Bankalar artık her şeyi elektronik ortamda bilgisayarlarla yapıyorlar ama iş Kredi Kayıt Bürosundaki kayıtların silinmesine gelince karşı karşıya kaldığınız bürokrasi gerçekten dehşet vericidir. Dolayısıyla, kara listeye girmek kolay, çıkmak ise çok zordur. Tasarıya, teklifimde yer alan “Kredi Kayıt Bürosundaki kayıtların silinmesi…” ibaresinin mutlaka eklenmesi gerekmektedir, yoksa yaptığımız çalışma boşa kürek çekmekten başka bir şey olmayacaktır.
Değerli milletvekilleri, 2003 yılında Sicil Affı Kanunu çıkarken iktidarınızın sicil affı gerekçelerini hatırlıyor musunuz? Önce, bunu sormak istiyorum. Hatırlamayabilirsiniz, şimdi ben size bunu hatırlatıyorum. Bakınız, şunları söylediniz: “Peş peşe gelen krizler insanları perişan etti, sicilleri bozuldu. Biz, yeni bir sayfa açarak bu insanların sicillerini temizlemek istiyor, milletle bankaları barıştırmak istiyoruz.” 2003 yılında AKP İktidarı bunu söyledi. Buradan anlaşılan, bozuk sicilleri krize ve ekonominin kötü yönetilmesine bağladınız. Doğru mu? Evet, doğru. Şimdi ben size soruyorum: O günkü sicil affını kötü ekonomi yönetiminden kaynaklanan krize bağladınız, şu andaki sicil affını neye bağlayacaksınız? Soruyorum, neye bağlayacaksınız değerli milletvekilleri, sayın İktidar? Siz bağlayamazsınız, 2003’teki sizin sözlerinizle ben bir yere bağlayayım istiyorsanız. Bu sicil affı, sizin dediğiniz gibi, kötü ekonomi yönetiminizle oluşturduğunuz krizlerin sonucu vatandaşlarımızın taahhütlerini yerine getiremez duruma düşmelerinden kaynaklanmaktadır. Getirdiğiniz bu tasarı, aslında ekonomi yönetimindeki başarısızlığınızın kendi ağzınızdan itirafıdır ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde kayıtlara geçirilmesidir. Bu sicil affı, 2003-2009 arasındaki yanlış ekonomi politikalarınızın sonucu mağdur olup sicilleri bozulanların affedilmesinin yanında, aynı zamanda İktidarınızın altı yıllık bozuk ekonomi sicilinin de bana göre affıdır. Altı yıldır ekonomiyi tek başınıza siz yönettiniz. Madem iyi yönettiniz de altı yılda 1 milyonu aşkın vatandaşımız neden bu kara listelere girdi? Kara listenin neden bu kadar kabardığını ben size kısaca anlatayım: Öyle bir hava estirdiniz, öyle pembe tablolar çizdiniz ki millet size inandı ekonomi iyi gidiyor zannetti. Yaydığınız iyimser hava ve düşük faiz söylemleriniz kişi ve firmaları borçlanmaya yönlendirdi. Bugün itibarıyla, yaydığınız iyimser havayla şişirdiğiniz balon patlamış, gerçekler bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.
Değerli milletvekilleri, bu vesileyle İktidarın şu ekonomi politikalarını birlikte değerlendirelim: İktidara geldiğiniz günden bugüne ekonomi politikanızı, özelleştirme gelirleri, sıcak para ve borçlanmaya dayandırdınız, istihdam ve üretim artışına dayalı politikaları ise hiç izlemediniz, ülkeyi ithalat cenneti yaptınız. Sadece bir örnek verirsek: Yılda 3 milyar dolardan aldığınız tarımsal ürünler ithalatını yıllık 10 milyar dolara çıkardınız. Dolayısıyla, çiftçiyi bitirdiniz. Altı yıldır enflasyon takıntısı içinde insanların alım gücünü daralttınız. Enflasyon birkaç puan düşünce “Bakın, ben canavarı alt ettim.” diye hava attınız, başka tabirle “Caka da sattınız.” Daha farklı bir ifadeyle, İktidarınızın para politikası ise enflasyon, düşük faiz ve faiz dışı fazla üzerine kurulmuştur. Sonuçta gelinen nokta ise fakirleşen, fukaralaşan, borç batağı içinde eriyen bir toplum, kapanan iş yerleri, işten çıkarılan insanlar, açlık sınırının altında yaşayan 10,5 milyon, yoksulluk sınırının altında yaşayan 52 milyon insanımızdır.
Değerli milletvekilleri, Sayın Başbakanımızın tavsiyesiyle öğününü çay ve simide bağlayan bir toplum, kömür, erzak, para çeklerine muhtaç olan 5 milyon aile. İşte, sicillerin bozulmasının anası da danası da değerli milletvekilleri bu gerçeklere dayanmaktadır. İktidarın övündüğü enflasyonun altıncı yılın sonunda yüzde 10’da tıkanıp kalmasıyla, yanlış ekonomi politikaları gün ışığına çıkmıştır. Enflasyonu yüzde 90’dan devralan sizden önceki Hükûmet, asrın depremine ve yıllarca ekonomiyi günübirlik yönetip gübürü halının altına süpürenlerin, gübürün halının altından taşıp ekonomi bombasının ellerinde patlamasına rağmen, yani krize rağmen, enflasyonu yüzde 90’dan alıp yüzde 29,7’yle size teslim etmişlerdir. Bir başka ifadeyle, o Hükûmet, üç yılda enflasyonu 3 kat düşürmüştür. Bununla birlikte, yüzde 7,8 büyüme hızı ve güçlü ekonomiye geçiş programıyla bu ülkeyi size bırakmıştır.
AHMET YENİ (Samsun) – Batan bankalarla beraber!
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Değerli milletvekilleri, bir konuya daha kısaca değinmek istiyorum. Bir süre önce, bir sayın bakan “Bankacılık sistemimiz sağlam zeminler üzerine oturuyor, kriz bankalarımızı etkilemedi ve etkilemeyecek.” dedi. Buradan soruyorum: Allah’ınızı severseniz, altı yıldır bankacılık sistemimizle ilgili hangi yasayı çıkarttınız?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Bankalar Kanunu’nu kim çıkardı?
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Sizden önceki Hükûmet, gövdesini taşın altına koyarak hem bankacılık sistemimizi hem de ekonomiyi sağlam zemine oturttu.
AHMET YENİ (Samsun) – Batan bankalardan bahset Sayın Vekilim.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Siz ise bu hayırlı mirasa bile sahip çıkamadınız değerli milletvekilleri. (MHP sıralarından alkışlar)
AHMET YENİ (Samsun) – Batan bankalardan bahset!
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Başta hazine ve Maliye olmak üzere bütün bakanlıkların tek elde yani bir partide olmasına rağmen “Ben ne dersem olur, ben yaptım oldu, kargadan başka kuş tanımam.” mantığı içerisindeki iktidarınızın altıncı yılındaki başarısı bana göre koskocaman bir sıfırdır değerli milletvekilleri.
AHMET YENİ (Samsun) – Batan bankalardan bahseder misin.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Devri iktidarınızda ise enflasyon yüzde 29’dan yüzde 10’a düşmüş, yani altı yılda 3 kat düşmüştür. Büyüme hızı ise yüzde 8’den yüzde 3’e gerilemiştir. 2002 yılında Kastamonu’da “İşsizlik, yoksulluk ve IMF bu ülkenin kaderi olmayacak.” dediniz. Bunlar, altı yıl sonra, başta IMF olmak üzere bu ülkenin kaderi olmaya devam etmektedir. 25 milyar dolar için ümüğümüzü IMF’ye uzattık.
İşte, başta enflasyon ve benzeri takıntılarınız sonucu millet fakirleşmiş, borç batağına itilmiştir. Bununla da kalınmamış, borç ödeme imkânı kalmayan bu mağdur ve mazlum toplumun malum baskılarla iradeleri de ipotek altına alınmıştır.
Özellikle Sayın Sanayi Bakanımız gerçekten işini iyi bilen, gerçekten takdir ettiğim bir değerli kişi. Bu sözlerim başta Sanayi Bakanımızı ve sizleri incitmesin. Bu söylediklerim, İktidarınızın ve Türkiye'nin bilinen ve her zeminde konuşulan gerçekleridir değerli milletvekilleri.
Altı yılda vatandaşın hane halkı borç yükü 9 kat artarak 114 katrilyona çıkarken, tüketici kredileri 81, kredi kartı borçları 33 katrilyona ulaşmıştır. Aynı dönemde vatandaşımızın borç ödeme gücü ise sadece ve sadece 1 kat artmıştır. İşte sicillerin bozulma nedenleri bunlardır, işte asıl sorun buradadır değerli milletvekilleri. 9 kat artan borç yükü, 1 kat artan ödeme gücüyle bu borçlar “ka-pa-tı-la-maz” değerli milletvekilleri.
Yanlış politikalarınız sonucu başta esnaf ve çiftçilerimiz olmak üzere toplumun her kesimi borç batağında debelenmektedir. Tarım kredi kooperatifleri ve bankaların icra işlemleri nedeniyle iş yerlerine, evlerine, tarlalarına haciz gelmektedir. Yanlış ekonomi politikalarının sonucunda Anadolu’da tefecilik patlamıştır. Gazete ilanlarıyla tefecilik yapılıyor. Tefeciler ise şu anda gerçekten bayram yapıyor. Kısaca, kredi kartı borçluları borçlarını ödeyemez duruma geldikleri için taklacı denenlere takla attırıyorlar. Ama bu da tıkanmak üzere. Bunları siz biliyorsunuz, yörelerinizde biliyorsunuz değerli milletvekilleri. Borcunu ödeyemeyenlerden dolayı icra daireleri dolup taşmakta, yenileri açılmasına rağmen icra dairelerinde bir ay sonraya gün verilmekte. Bu gelinen nokta ülkede kaosa, insanların intiharına, borçlu-kefil ve alacaklı üçgeni içerisinde cinayetlere sebep olabilecektir. Bunun önlemini almak siz değerli İktidarımızın sayın milletvekillerine düşmektedir.
İktidarın sayın milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak millet adına rica ediyoruz, lütfen ve süratle ülkenin gerçek gündemi olan esnafın, çiftçinin, emeklinin, memurun, işsizin, borçlunun ve gençliğin patlama noktasına gelen sorunlarına yönelin.
Değerli milletvekilleri, AKP İktidarında reel işsizlik oranı yüzde 20’lerle rekor kırmıştır. Sadece bu oran bile başarısızlığın en büyük kanıtıdır. Bu rekorunuza karşılık hak ettiğiniz madalyayı milletimizin 29 Martta sandıktan çıkarıp size takdim edeceğine inanmaktayım.
Değerli milletvekilleri, o zaman yapılması gereken, öncelikle borç ödeme gücünü artırmak, borçları mutlaka ve mutlaka yeniden yapılandırarak zamana yayıp bu beladan bu milleti kurtarmaktır. Aslında bugün burada sadece sicil affını değil, sicil affıyla birlikte borçları yapılandıran bir maddeyi de mutlaka görüşmeliydik.
Sürekli diyorsunuz ki: “Muhalefet sadece eleştiriyor, ortaya çözüm önerisi koymuyor.” Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu kürsüden yaptığımız her konuşmada çözüm önerilerini bugüne kadar hep ortaya koyduk. Hep söylüyoruz, amacımız, hak etmenize rağmen, bağcıyı dövmek değil, samimiyetle ifade ediyoruz ki milletimizin üzüm yemesidir. Ama sizin kulağınız muhalefetten gelen her öneriye tıkalıdır. “Dediğim dedik çaldığım düdük, yaptığım doğrudur.” anlayışı içerisinde burnunuzun doğrultusunda gitmektesiniz.
İki yıldır diyoruz ki: “Ekonomi iyi değil, kriz geliyor, şu şu tedbirleri alın.” Ama sizden ses seda yok. Ekonomiyi iyi gösteren birtakım rakamlar uydurulmuş, buna siz de inanmışsınız, patlayan ekonomi balonunun gürültüsünü aslında sağır sultan duydu. Siz ise hâlâ teğetlerle, “psikolojiktir” saptamalarıyla uykunuza devam etmektesiniz. Özellikle son üç haftadır, darda olan vatandaşlarımızın sıkıntılarını çözecek, esnafa nefes aldıracak, çiftçiye zaman kazandıracak, kredi kartı kullanıcısını mağduriyetten kurtaracak benim ve arkadaşlarımın kanun tekliflerinin doğrudan gündeme alınmasını oylarınızla siz burada reddettiniz. Bunlardan bir tanesi, vatandaşımızın çok şikâyet ettiği kredi kartlarından ücret alınmamasıyla ilgili verdiğim kanun teklifidir. Gelin, bizimle birlikte milletin yanında olun çağrıma rağmen, oylarınızla bu teklifi reddederek bankaların yanında yer aldınız. Tarıma dayalı sanayi kuruluşlarının özelleştirme takviminin sonuna bırakılmasıyla ilgili kanun teklifimi de yine siz burada reddettiniz. Özellikle küçük esnafı korumak için büyük marketleri şehir dışına çıkaralım dedik, yine kulak asmadınız. Bu dördüncü kanun teklifim. Onu da komisyonda budadınız, buradan da güdük çıkaracaksınız.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Arkadaşlarınız da aynı teklifi vermiş.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Milliyetçi Hareket Partisi olarak elli sekiz adet kanun teklifi verdik, hiç birini dikkate almadınız. Dolayısıyla, bizlere “çözüm üretmiyorsunuz.” demeye hiç ama hiç hakkınız yoktur. Her kanun teklimiz bir çözümdür değerli milletvekilleri. Üstelik biz muhalefetiz, sorunu ortaya koyacağız, sizler tek başına iktidarsınız, dolayısıyla çözümü siz bulacaksınız. Çözemiyorsanız gideceksiniz, çözebilenler buraya gelecektir.
Değerli milletvekilleri, borcunu ödeyenlerin bozuk sicillerinin affedilmesi vesilesiyle düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya çalıştım. Buradan umudu tükenenlere sesleniyorum: Umutsuzluğa ve karamsarlığa düşmeyin. Her problemin bir çözümü, her derdin bir çaresi Milliyetçi Hareket Partisinde vardır. (MHP sıralarından alkışlar)
Sayın İktidar, çok partili dönemin altmış hükûmeti içindeki tek başına iktidar olan dört siyasi partiden birisiniz. Bunun kadrini ve kıymetini maalesef bilemediniz, sorunları inadına artırdınız.
Sonuç olarak, büyük milletime sesleniyorum: “Üç yılda bu ülkede sorun kalmayacak.” deyip altı yılda ülkeyi devasa sorunlarla baş başa bırakan “AKP İktidarının alternatifi yoktur.” söylemlerine inanmayın ve aldanmayın. Kırk yıllık siyasi deneyimiyle eksiğini gediğini bilen, gerçekten tecrübe kazanmış Milliyetçi Hareket Partisi bu iktidarın alternatifidir diyor; tasarıyı destekliyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Serdaroğlu.

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.