15 nisan 2009 kosgeb kanunu
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ

77’nci Birleşim
15 Nisan 2009 Çarşamb
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 330 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 3’üncü maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, tasarının getirdiği en önemli değişiklik, KOSGEB bugüne kadar sadece imalat sanayi işletmelerine destek sağlarken bu yasayla hizmet ve ticaret sektörünün de faydalanması amaçlanmaktadır. Özünde faydalı bir düzenleme olarak değerlendirilebilir. Bu sebeple de Sayın Bakana teşekkür ediyorum. Ancak, küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin mevcut sıkıntılarını giderecek, esnaf ve sanatkârımızın hiç de iç açıcı olmayan durumuna çözüm üretebilecek bir düzenleme değildir.
Değerli milletvekilleri, ekonomik krizin etkisi toplumun tüm kesimlerinde en açık şekliyle hissedilmektedir. İşsizlik rakamları her geçen gün katlanarak artmaktadır. Büyük sanayi kuruluşları üretime ara vermekte, başta bankalar olmak üzere birçok kuruluş ve işletme personel ve işçi çıkartmaktadır. İşsizlik rakamlarında cumhuriyet tarihinin rekoru kırılmıştır. Ocak ayında işsizlik oranı yüzde 15,5 olmuştur. Alım satımın olmadığı durağan piyasada neredeyse protesto edilmeyen senet, karşılıksız çıkmayan çek kalmamıştır. Vergi, SSK ve BAĞ-KUR prim borçları çeşitli dönemlerde yapılandırılmaya gidilse de esnaf bu borçları ödeyememektedir. Borcunu borçla ödemeye çalışan esnaf ve sanatkârımız, siftahsız kapanan kepenklerini artık açmamak üzere kapatmaktadır. Hâl böyle olunca, küçük işletmecinin, esnaf ve sanatkârın nefes alacak mecali kalmamıştır.
Değerli milletvekilleri, tekrar ediyorum: Toplumun her kesimi borç batağı içinde ekonomik krize yakalanmışken insanların bir de işsiz kalmaları, ekonomi çarkını bırakın döndürmeyi, tamamen kilitlemiştir. İnsanlar borçlarını ödeyemez duruma gelirken işsizlik nedeniyle evlerine ekmek götüremeyecek kadar çaresizlik içine düşmüşlerdir. Sayın Başbakanın ekonomik kriz hakkında “teğet” ve “psikolojik” şeklindeki veciz değerlendirmelerinin ardından aylar sonra art arda açıklandığı önlem paketleri de maalesef, parası olanlara yeni fırsatlar yaratmıştır. Otomobilde ÖTV ve KDV indirimlerinin stokları eritmekten başka bir faydası olmamış, büyük otomotiv şirketlerinden başka memurun, emeklinin, işçinin, işsizin, köylünün ve esnafın derdine çare getirmemiştir.
Geçen yıl kasım ayı itibarıyla ağırlaşmaya başlayan ekonomik krizin hangi noktaya geldiğini Türkiye İstatistik Kurumunun açıkladığı sanayi üretim endeksleri ortaya koymaktadır. Üretimdeki daralma her ay rekor üstüne rekor kırmaktadır. Kasımdan bu yana sanayi üretimimiz yüzde 20 ila 25 oranlarında azalırken 8 Nisan tarihinde açıklanan şubat ayı sanayi üretimimiz toplamda 23,7; imalat sanayisinde ise yüzde 25,9 daralmıştır. Hükûmetin KDV, ÖTV indirimi sağladığı otomobil imalat sanayimizde ise geçen dört ayda yüzde 40’la 60 arasında düşüş yaşanmıştır. Otomobildeki ÖTV, KDV indirimleri firmaların stoklarını eritmeye yararken parası olanlar için de yeni fırsatlar yaratmıştır. Piyasaya pompalanan olumlu hava, parası olmayanları da kredi çekerek otomobil almaya sevk etmiş, sonuçta, yüklendikleri yeni borç nedeniyle diğer harcamalarını da kısmışlardır. Bu durum, talebin daha da daralmasına neden olmuştur. Öte yandan devlet vergi indirimlerine giderken otomobil firmalarının stoklarını eritmelerinin hemen ardından fiyatlarına zam yapmaları da krizden fırsat yaratmanın bir diğer boyutudur. Dolar kur farkını bu zamma gerekçe göstermeleri de insanları kandırmaktan başka bir şey değildir.
Değerli milletvekilleri, ekonomik krizin olumsuz etkileri ne yazık ki devam etmektedir. Bu olumsuzluklar, üzülerek ifade edeyim ki henüz buz dağının görünen kısmıdır. İşsizlik rakamlarının her ay rekor üstüne rekor kırdığı bir ortamda üretim her sektörde durma noktasındadır. Borç batağı içinde eriyen ve fukaralaşan toplumda, kapanan iş yerleri işsizler ordusuna yenilerini eklemektedir. Böylece, ülke adımadım, vatandaşlarımız kaosa ve vatandaşlarımız borçlu, kefil ve alacaklı üçgeni içerisinde intihara, cinnet ve cinayetlere sürüklenmektedir. İşsizlik oranlarının her geçen gün artması elbette toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkilemededir. Ancak işsizlikte gençlerin oranındaki büyük artış çok daha önemlidir. Geleceğinden umudu olmayan, ne yapacağını bilemeyen okumuş, eğitimli gençlerimizin iş bulmaması ve bunun artık çözülemeyeceği şeklinde bir umutsuzluğun yerleşmesi gelecekle ilgili kaygıları da artırmaktadır. İşte asıl tehlike de buradadır değerli milletvekilleri. Tahsilini yapmış, vatani görevini tamamlamış gençlerimiz, işsizlikten dolayı yuva kuramamaktan şikâyet etmekte, karamsarlık içinde ne yapacaklarını bilemez durumdadırlar. Yani geleceğimiz olan gençlerimiz, geleceğinden umutsuzdurlar.
Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak üç yıldır bir krizin geleceğini, bu sebeple süratle önlem alınması gerektiğini her platformda ve bu kürsüden sizlere ifade etmeye çalıştık. Hükûmetönlem almak yerine birtakım yalan yanlış rakamlarla ekonomide pembe tablolar çizip durmuştur. Ne krizin boyutunu ne de nedenini anlayabilmiştir. Nedenini anlayamadığı için de açıkladığı tedbir paketleri çözüm üretmekten maalesef uzak kalmıştır.
Hükûmet, insanların alım gücünü artıracak ve bütün toplum kesimlerini kapsayacak önlemleri derhâl ama derhâl almalıdır. Bu önlemler kapsamında tüketimi artırmak için açlık sınırının altında maaş alan işçi, memur ve emekli maaşlarına zam yapılmalı ve hatta bir defaya mahsus ikramiye de verilmelidir. Sayıları kayıtlı-kayıtsız 10 milyonu aşan işsizlerimize değişik fonlar kanalıyla mutlaka kaynak aktarılmalıdır. Çiftçilerimizin ekimde kullanacağı girdilerde mutlaka vergi indirimleri yapılmalıdır. Mazotta ÖTV, gübrede KDV kaldırılmalıdır. Aksi takdirde üretimi azalan gıdaların fiyatlarında artış yaşanacak, böylece tarım ürünleri ithalatı da körüklenmiş olacaktır. Dolayısıyla, kriz içinde daha farklı olumsuzluklar yaşanacaktır.
Değerli milletvekilleri, KOSGEB’in imalat sanayisi dışındaki sektörlere de destek verebilmesini öngören bu kanun ile KOSGEB’in hedef kitlesi takriben 8 kat genişletilmiştir. Bu genişlemeyle beraber kurumun, talepleri karşılayabilme konusunda başta finansal olmak üzere kurumsal, teknik ve iş gücü itibarıyla yetersizlikleri giderilmelidir. Tüm sektördeki girişimcilere katkı sağlayacak olan KOSGEB’in imkânları mutlaka artırılmalıdır. Bu nedenle de kurumun bütçesine mutlaka ek bütçe, ek kaynak sağlanmalıdır. Ayrıca, KOSGEB tarafından verilen kredilerde KOBİ’lere ön şart olarak sunulan “kamu kurumlarına borçlu olmama” şartı varken borçları nedeniyle kapanma aşamasına gelen işletmeler bu kredilerden yararlanamayacakları için, bu konuda da mutlaka yeni bir düzenlemeye gidilmesi gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, 29 Mart seçimlerinin ardından Sayın Başbakan yaptığı açıklamasında “Halkımızın sandıktaki uyarısını iyi değerlendirip dersimize daha iyi çalışmalıyız.” demiştir. Ancak Sayın Başbakan ve Hükûmet dersine çalışırken, daha önce yaptığı gibi, yaptığımız uyarı ve önerileri dikkate almamakta devam ederse kendilerini yerel seçimlerde ikmale bırakan bu halk, genel seçimlerde de sınıfta bırakacaktır diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Serdaroğlu.

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.