12 haziran 2009 dershaneler mhp grup önerisi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ

104’üncü Birleşim
12 Haziran 2009 Cuma
2.- (10/131) esas numaralı Meclis Araştırması Önergesi’nin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 12/6/2009 Cuma günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin MHP Grubu önerisi
Tarih: 12.06.2009
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu’nun 12.06.2009 Cuma günü (Bugün) yaptığı toplantısında, siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından, Grubumuzun “TBMM Genel Kurul Gündeminin Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Ön Görüşmeler” kısmının 80. sırasında yer alan 10/131 esas nolu, “Özel Dershanelerin Eğitim Sistemindeki Yerinin Araştırılarak Fırsat Eşitsizliğine Yol Açmaması İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasanın 98. ve İçtüzüğün 104 ve 105. Maddeleri Gereğince” Meclis Araştırması önergesinin görüşmelerinin bugünkü birleşimde yapılması önerisinin İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince Genel Kurul’un onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Mehmet Şandır
Mersin
MHP Grup Başkan Vekili
BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisinin lehinde Mehmet Serdaroğlu, Kastamonu Milletvekili.
Sayın Serdaroğlu, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun önerisi üzerine söz aldım. Sizleri en iyi dileklerimle selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, grup önerimiz özel dershanelerin yarattığı fırsat eşitsizliğine karşı alınacak önlemlerin belirlenmesini amaçlamaktadır. Ayrıca, araştırılmasını istediğimiz konu, Sayın Başbakanın da anlamadığı ve anlayamadığı bir konudur. Şöyle ki: Sayın Başbakanımız geçen yılki üniversite sınavından hemen önce diyor ki: “Çok açık ve net söylüyorum. Millî Eğitim Bakanımla konuşuyorum. Niçin acaba öğrenciler üniversite hazırlık kurslarına giderler? Bunu anlamakta zorlanıyorum.” demiş ve devamla “Bakıyorsunuz en güçlü liseden mezun oluyor, o bile hazırlık kursuna gidiyor. Bu bir garabet, bundan ülkemin kurtulması lazım, milletçe kurtulmamız lazım.” diyor.
Sayın Başbakanın bu konuşmayı yapmasının üstünden tam bir yıl geçmiştir. Bu pazar günü yine üniversite sınavı yapılacaktır ancak ne dershaneler ne de sınavlar konusunda hiçbir gelişme ve değişme yaşanmamıştır. Ülkemizin bu garabetten kurtulması için hiçbir gayret gösterilmemiştir. Sistem aynen devam etmektedir. Anlaşılan Sayın Başbakan her zamanki popülist çıkışıyla sınavdan bunalmış öğrencilerin gazını almaya çalışmış. Yedi yıldır ülkeyi yöneten iktidarın, dershane sorununun ne olduğunu anlayamamış, kavrayamamış olması da ayrıca dikkate şayandır. Adalet ve Kalkınma Partisi sorunu anlayamadığı için de sorun büyüyerek maalesef devam etmektedir.
İşte, verdiğimiz araştırma önergesiyle, Sayın Başbakanın da yedi yıldır çözemediği, bir garabet olarak nitelendirdiği özel dershaneler sisteminin araştırılmasını istemekteyiz.
Değerli milletvekilleri, bu önergeyi laf olsun diye verilmiş sıradan bir önerge olarak lütfen değerlendirmeyin. Bu önerge, üniversite, ortaöğretim, dil, seviye belirleme, memur adayları için KPS sınavlarına giren 15 milyonu ilgilendiriyor. Ayrıca aileleriyle birlikte yaklaşık 50 milyon vatandaşımızı ilgilendirmektedir. Böyle bir önergeyi iktidarıyla-muhalefetiyle hiçbirimiz basite alamayız. Siz de lütfen sırf muhalefetten geldi diye bu önergemizi reddetmeyin.
Değerli milletvekilleri, kurulacak araştırma komisyonunun hazırlayacağı rapor var olan bir adaletsizliğin giderilmesine katkı sağlayacaktır. Yani bugün Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisini birlikte kabul ederek milyonlarca insanımızın dershane ücreti kâbusuna, ülkemizin önemli bir sorununa birlikte hâl çaresi arayacağız.
Değerli milletvekilleri, eğitim sistemimiz içinde büyük bir arz-talep dengesizliği vardır. Üniversiteye girmek isteyen çocuklarımızın açık öğretim dâhil yüzde 35’i, ortaöğretim seçme sınavına girenlerin de yüzde 25’i kayıt yaptırmaya hak kazanmaktadırlar. Bu durum ise seçme sınavlarını zorunlu kılmaktadır. Ancak, okullarda verilen eğitimle sınav kazanılamayacağı yaygın bir kanaat olarak bütün topluma yerleşmiştir. Daha da acı olan, dershaneye gitmeden sınav kazanılamayacağı kanaati hasıl olmuştur. İyi bir dershaneye gitmeden sadece okulda alınan eğitimle sınav kazanmak gerçekten hayal olmuştur.
Çok kıymetli milletvekilleri, ülkemizde sayıları 4 bine yaklaşan özel dershanelerde 60 bini aşkın öğretmen ve 20 bini aşkın da personel görev yapmaktadır. Özel dershanelere her yıl 1 milyonu aşkın öğrenci devam etmekte, böylece 1,5-2 milyar lira büyüklüğünde bir sektör oluşmaktadır. Bu 2 milyar liralık para öğrencilerin velilerinin cebinden çıkmaktadır. Veli yemiyor içmiyor, dershane ücretini ödemeye çalışıyor. Bakınız, yüzlerce veli ücret ödeyememekten, dershane sahipleri ise tahsilat yapamadıklarından şikâyet etmektedirler. Aksine, AKP, dershaneleri eğitim sistemimizin merkezine taşımaya devam ediyor. Eskiden öğrenciler sadece son yıl dershaneye devam ederken seviye belirleme sınavlarıyla birlikte bu süreklilik arz etmeye başlamıştır. Böylece dershaneler örgün eğitime alternatif kurumlar hâline gelmişlerdir. Sürecin bu şekilde devam etmesi hâlinde dershanelerin örgün eğitimin yerini alması kimseyi şaşırtmasın. Çözüm, okullardaki eğitimi sınav kazanabilecek seviyeye getirebilmektir. Tabii ki bu konuda görev ve sorumluluk iktidarındır. Ancak, sorunun ne olduğunu yedi yıldır anlayamayan iktidardan çözüm beklemenin pembe bir hayal olduğu ayan beyan ortadadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; özel dershaneler paralı eğitim yaparak zengin olanlar lehine bir fırsat eşitsizliği yaratmaktadır. Üzerinde dikkatle durulması gereken önemli bir boyut da yarattığı bu fırsat eşitsizliğinin nasıl giderileceğidir. Okullarda verilen eğitimle çocuğunun sınav kazanamayacağını düşünen velilerimiz, maddi imkânları yetersiz bile olsa, tabir caizse, bacaklarına baltayı vurarak çocuklarını dershaneye göndermenin bir yolunu aramaktadırlar. Konunun iki tarafı da keskin bıçaktır. Çocuğunu dershaneye gönderse parası yok, göndermese sınavı kazanamayacak.
Değerli milletvekilleri, bir çocuğun babasına “Sen beni dershaneye göndermediğin için ben sınavı kazanamadım. Sınavı kazanamadığım için de iyi bir meslek sahibi olamadım.” demesi , o babanın kolaykolay altından kalkabileceği bir durum değildir.
Dershanelerin yarattığı fırsat eşitsizliği, fakir aile çocuklarının iyi bir eğitimle iyi bir iş bulma imkânını gerçekten ortadan kaldırmaktadır. Cumhuriyetimizin en büyük başarısı eğitimdir. Fakir aile çocukları eğitim yoluyla bürokraside ve iş hayatında yükselebilmekte, böylece eğitim, sınıflar arasındaki hareketliliğin, toplumsal birlik ve barışımızın en önemli teminatını oluşturmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biliniyor ki ilk ve ortaöğretimde 15 milyon civarında öğrencimiz var. Bu öğrencilerin en az beşte 1’i sınava giriyor. Dolayısıyla, 3 milyon öğrenci her yıl sınava girerken bunların ancak üçte 1’i dershaneye gidebiliyor. Netice itibarıyla, dershaneye gidenler ile gitmeyenler arasında adaletsiz bir yarış oluyor.
Burada dikkati çeken nokta, dershaneye gidemeyen üçte 2’lik kısım ülke gerçeğinin bir doğal sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Yani bu da ülke nüfusunun üçte 2’sinin yoksulluk sınırının altında yaşıyor olmasıdır. İşte, esas sorun da buradadır çünkü yoksul aileler çocuklarını dershaneye gönderemiyor, gönderenler de borçlarına borç katarak çocuklarına gelecek sağlamaya çalışıyorlar. İyi niyetle ihdas edilmiş olan dershanelerin yarattığı fırsat eşitsizliği özellikle fakir aile çocuklarının iyi bir eğitim almasını engellediği gibi sonuçta iyi bir iş bulma imkânını da azaltmaktadır.
Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak önerimiz -altını çizerek ifade ediyorum ki- ülkemizin eğitim sisteminde oluşan bir boşluğu doldurmaya çalışan 100 bine yakın istihdamın oluştuğuözel dershaneleri ve çalışanlarını mağdur etmeden bu kurulu gücün ve varlığın eğitim sistemimize bir şekilde entegre edilmesidir ama her şeyden evvel yapılması gereken, mevcut okullarımızda verilen eğitimin tekrar gözden geçirilmesidir.
Bununla beraber, her yıl ailelerin ve çocuklarımızın kâbusu hâline gelen sınav sistemi de mutlaka masaya yatırılmalıdır. Özel dershaneler sistemi, eğitim sistemimizi son derece karmaşık ve çözülmesi zor sorunlarla karşı karşıya bıraktığı bir vakıadır. Bunu Sayın Başbakanımız da teyit etmektedir. Önerimizi kabul ettiğiniz takdirde, kurulacak komisyonun birçok çözüm üreterek bir rapor ortaya çıkaracağına inanıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun Sayın Serdaroğlu.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Böylece, Sayın Başbakanımızın da anlamakta sıkıntı çektiği bir konuyu hep birlikte araştırıp ortaya çıkaracağız. Bu sebeple de bu grup önerimizi, konuşmamızın başında da ifade ettiğim gibi, sıradan bir önerge olarak değerlendirmeyin. Lütfen ama lütfen bu önergemizi hep birlikte gündeme alalım.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Serdaroğlu.

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.