24 haziran 2010 banka ve kredi kartları kanunu
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ

109’uncu Birleşim
24 Haziran 2009 Çarşamba
ahsı adına Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu.
Buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde söz aldım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle belirtmeliyim ki bu konuda 13 Mayıs 2008 tarihinde verdiğim (2/251) esas numaralı teklifim Sanayi ve Ticaret Komisyonunda bir seneyi aşkın süredir beklemektedir. Kredi kartlarından ve mevduat hesaplarından yıllık ücret, aidat, hesap işletim ücreti gibi ücretlerin alınmamasını öngören teklifim dolayısıyla da iki basın toplantısı yaptım. İç Tüzük 37’ye göre de doğrudan gündeme alınması önergesi verdim, ancak ne hikmetse, Sanayi ve Ticaret Komisyonu benzer mahiyetteki teklifimi bu tasarıyla birleştirme gereği duymamıştır. Komisyon Başkan ve uzmanlarının gündemlerine hâkim olmadıkları, komisyonlarında hangi tekliflerin beklediğinden haberdar olmadıkları buradan anlaşılmaktadır. İyi niyetle bağdaştırmadığım bu tavırlarından dolayı, Komisyona üzgün olduğumu buradan ifade etmek istiyorum. Meclis Başkanlığının da bu konuda gerekli tedbirleri alacağına inanmaktayım.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; getirdiğiniz tasarıyı müjde gibi filan sunmayın. Bu tasarıda tüketici düşünülerek değil, bankaların alacaklarının tahsili için getirilmiş bir tasarı görüntüsü vardır. Tasarıyla 3 milyarlık temerrüde düşmüş, birçoğu bankalardan varlık şirketlerine geçmiş bir borç yapılandırılmaktadır. Bu borçlar bankaların zaten umut kestikleri alacaklardır. Şimdi, bankalara bu alacaklarının bir kısmını tahsil etme imkânı getirmektesiniz. Bu, bir borç yapılandırması değil, bu bir alacak yapılandırılmasıdır. İktidar, burada, tüketici ya da millet adına değil, yüzde 50’si yabancıların elinde olan bankalar adına hareket etmektedir; bankaların tahsil etme imkânları kalmamış alacaklarını yeniden yapılandırarak bankalara ve varlık şirketlerine büyük bir iyilik yapmaktadır.
Eğer tüketiciyi korumak adına hareket edilseydi, etseydiniz, temerrüde düşmemiş, ancak asgari tutarı taklacı ve tefecilerden alınarak ödenip döndürülmeye çalışılan yaklaşık 12 milyar liralık kredi kartı borcunu da yeniden yapılandırırdınız. Vatandaş, o karttan çekip bu karta, bu karttan çekip şu karta veya taklacı ve tefecilerden alıp borcun asgari tutarını yatırarak evine haciz gelmesin diye uğraşmaktadır.
Değerli milletvekilleri, asıl sıkıntıda olanlar da bunlardır. Asıl yapılandırılması gerekenler de bunlardır. Asıl faiz kıskacı altında olanlar da bunlardır. Ama bunları siz maalesef yapılandıramazsınız. Çünkü sözcülüğünü yaptığınız, yüzde 50’si yabancıların elinde olan bankalar bu borçların yapılandırılmasını istemezler. Onlar vatandaşın kanını son damlasına kadar emip yüzde 50, 60, 70 faizlerle borcun çoğalmasını isterler. Vatandaşın evinde, iş yerinde nesi varsa haczedip bin liralık borcu 10 bin, 20 bin lira olarak tahsil etmenin peşindedirler.
Değerli milletvekilleri, bankaların korunması noktasında kredi kartlarından alınan aidatların durumu ise çok daha vahimdir. Durumun ciddiyetini, vahametini aslında siz de biliyorsunuz ama bilmezlikten geliyorsunuz.
Bankalar kredi kartı kullanıcılarından “Yıllık ücret, kart aidatı” gibi adlar altında Yargıtay kararına göre haksız ücretler almaktadırlar. Bu yolla Tüketiciler Birliğinin hesaplamalarına göre yaklaşık 1,6 milyar TL vatandaştan bankalara transfer edilmektedir. Tüketici Hakem Heyeti kararıyla, mahkeme kararıyla ya da bankalarla kavga dövüş ederek bu ücretleri geri alan vatandaşımız vardır. Bugüne kadar aidat ücreti tamamen haksız, hukuksuz, hiçbir kanunda yeri olmayan bir şeydi. Şimdi sayenizde bu, yasal hâle gelmektedir. Elinizi vatandaşın cebine sokarak, vatandaşın cebinden alınacak yaklaşık 1,6 katrilyon liralık bir parayı bankaların kasasına koymayı burada yasallaştırmaktasınız. Bundan sonra bankaların kart sahiplerinden alacakları ücretin adı “kart aidatı” değil, “AKP aidatı” olacaktır. Üstelik belirlediğiniz 35 liralık üst sınır da alt sınır olarak uygulanacaktır. Çünkü Hükûmetinizce 3.500 TL olarak belirlenen limite göre 35 liralık aidat üst sınır olarak tespit edilmiştir. Oysa bankalar süratle limitleri artırarak kart aidatlarını yükselteceklerdir. Dolayısıyla, üst sınır olarak belirlediğiniz 35 TL havada kalacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konu sadece kart aidatlarıyla da sınırlı değildir. Bir de mevduat hesaplarından alınan “hesap işletim ücretleri” meselesi de vardır. Sayenizde yasallaşan kart aidatları hesap işletim ücretlerine de emsal teşkil edecektir. Böylece 2 milyardan fazla bir kaynak daha vatandaşın cebinden bankaların kasasına hortumlanacaktır. Bütün bunlar sizlerin, evet, sizlerin sayesinde olacaktır. Komisyonda görev yapan ve oylamalara katılmayan lütfen kendi milletvekillerinizi dinleyin.
Soruyorum: Yedi yılda nasıl bu kadar değiştiniz? “Faiz haramdır.” noktasından “yüzde 50’si yabancıların elinde olan bankaların temsilcisi” konumuna nasıl geldiniz? Ne oldu da birdenbire bu kadar bankaların kankası oldunuz? Bu soygunu yasallaştırmaya nasıl ikna oldunuz? Sizi kim ikna etti? Lütfen… Ayrıca millî görüş çizgisinden “Bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler.” çizgisine, vahşi kapitalizmin çizgisine nasıl gelindi, anlamak mümkün değil.
Değerli milletvekilleri, birçok konuda eleştirilerime katıldığınızı tahmin ediyorum. Şu söylediklerimi savunacak hiçbir noktanızın olmadığını, getirdiğiniz tasarının gerçekten elle tutulur bir tarafı olmadığını sizler de bilmektesiniz. Borç yapılandırması yapacaksanız yapalım. Hatta, temerrüde düşmüş 3 milyarlık borçla birlikte, samimiyseniz, asgari tutarları ödenerek çevrilmeye çalışılan 12 milyarlık borcu da beraberce burada yapılandıralım ama gelin, bu kart aidatı işini bu kanuna sokmayalım. Bu kart aidatının düzenleneceği yer Tüketicinin Korunması Kanunu’dur. Bu Kanun’u bekleyip orada düzeltelim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; netice itibarıyla, temerrüde düşmüş 3 milyar lira bankaların isteğiyle yapılandırılıyor, tüketici de mutlaka bundan faydalanacak. Ancak, esas sorun, ileriki günlerde, bu miktarın 4 katı olan yani 12 milyarlık kart borcunun sadece ve sadece asgari tutarını karttan karta aktararak, taklacı ve tefeciler kanalıyla ödeyebilen kart sahiplerinin başına geleceklerdir. Bugün 3, yarın 12 milyarlık temerrüt ile karşı karşıya kalınacaktır. Bu sebeple, bu kanun bir adımdır ancak nihai çare değildir.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak diyoruz ki: Gelin, kart sahiplerine nihai çareyi ve çözümü birlikte bulalım. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu kanunu yeterli bulmamaktayız. Bunun kapsamının mutlaka genişlemesi gerekir. Ayrıca, kart aidatının yasallaşarak alınmasına yani…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun Sayın Serdaroğlu.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Kart aidatının yasallaşmasına yani vatandaşın cebinden haksızca alınan 1,6 katrilyonun yirmi-yirmi beş bankanın kasasına girmesine kesinlikle razı değiliz.
Her şeye rağmen, kanunun desteklediğimiz tarafları da vardır diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.