22 ekim 2009 emekliler araştırma önergesi mhp grup önerisi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ

10’uncu Birleşim
22 Ekim 2009 Perşembe
.- Gündemin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler” kısmında yer almak üzere 21 Ekim 2009 tarih ve 36589 sayılı “Ülkemizdeki sayıları 9 milyonu bulan emeklilerimizin içinde bulundukları sıkıntıların araştırılması amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 22/10/2009 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin MHP Grubu önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu’nun, 22.10.2009 Perşembe günü (Bugün) yaptığı toplantısında, Siyasi Parti Grupları arasında oybirliği sağlanamadığından, Grubumuzun TBMM Genel Kurul Gündeminin Genel Görüşme ve 21 Ekim 2009 tarih ve 36589 sayı ile verilen, “ülkemizdeki sayıları 9 milyonu bulan emeklilerimizin içinde bulundukları sıkıntılarının araştırılması, taban aylıklarının eşitlenmesi, maaş farklılıklarının giderilmesi, sağlıkta katkı payı alınması ve çok düşük oranda kalan maaş zamları gibi benzeri uygulamaların yarattığı mağduriyetlerin tespiti, bu sorunların giderilmesi ve çözüm yollarının belirlenmesi” amacıyla vermiş olduğumuz Meclis Araştırması önergemizin 22.10.2009 Perşembe günü (bugün) görüşülmesinin İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince Genel Kurul’un onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Mehmet Şandır
Mersin
MHP Grup Başkanvekili
BAŞKAN – Kim konuşacak?
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Önergemizin lehinde Sayın Serdaroğlu efendim.
BAŞKAN – Lehte, Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu.(MHP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz efendim.
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisi üzerinde söz aldım. Sizleri en iyi dileklerimle selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, grup önerimiz, emeklilerin içinde bulunduğu sorunların araştırılması ve çözüm önerilerinin ortaya konulması için bir araştırma komisyonu kurulmasını öngören teklifimizin gündeme alınmasına ilişkindir. Konu gerçekten acildir. Emeklilerimizin düşük maaşları yanında acil çözüm bekleyen başka pek çok sorunları vardır.
Değerli milletvekilleri, emeklilerimizin yüzde 87’si açlık sınırının altında, tamamına yakını yoksulluk sınırının altında bir ücretle çalışmaya devam etmektedirler, çalışmaktadırlar. Şimdi kalkıp, maaşlarını şu kadardan şu kadara çıkardık, yüzde bilmem kaç artış yaptık, diyebilirsiniz; hatta, millî gelirimizi 10 bin dolara çıkardık, falan da diyebileceksiniz. Bu rakamların balon olduğunu hepimiz biliyoruz. Eğer millî gelir kişi başına 10 bin dolara çıkmış olsaydı ülkemizde fakir aile sayısı 5 milyona çıkmazdı. Eğer millî gelir 10 bin dolara çıkmış olsaydı açlık sınırının altında geliri olanların sayısı 1 milyondan 10,5 milyona çıkmazdı. Eğer millî gelir 10 bin dolar olsaydı yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalışan vatandaşlarımızın sayısı 18 milyondan 52 milyona çıkmazdı. Millî gelir gerçekten 10 bin dolar olsaydı yeşil kartlı sayısı bu ülkede 18 milyona ulaşmazdı. Hangi rakama takla attırırsanız attırın ortada duran bir tek gerçek vardır, o da emeklilerin yüzde 87’sinin açlık sınırının altında, yüzde 96’sının da yokluk sınırının altında gelir elde etmeleridir.
Değerli milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarı sayesinde adaletsizlikler o kadar artmıştır ki, 2000 yılı öncesi ve sonrasında emekli olanların maaşları arasında bile yüzde 70 ile 80 arasında fark vardır. İntibakla ilgili olarak defalarca dikkatinizi çektik, soru önergeleri, kanun teklifleri verdik ama sizlere bir türlü dinletemedik. Göreve gelen her bakan “Sorunu çözeceğiz” diye söz verdi ama bugüne kadar ortaya herhangi bir çalışma çıkmadı, bugüne kadar Hükûmetinizce ortaya somut bir öneri konulmadı. “Yapacağız, edeceğiz” diye emeklileri kandırmaya, oyalamaya devam etmektesiniz.
Elinizde koskoca sosyal güvenlik teşkilatı ve kadroları var. Bu kadar büyük bir teşkilatla bir tasarı hazırlayıp Meclise getirmeyi maalesef beceremediniz. Âcizane tarafımdan hazırlanarak Meclis Başkanlığına sunulan kanun teklifini gündeme alarak intibakla ilgili sorunu kısa yoldan çözebilirsiniz. Hani hep “Muhalefet anca konuşuyor, çözüm üretmiyor.” diyorsunuz ya, samimiyseniz, emeklilerimiz arasındaki maaş uçurumunu gidermek istiyorsanız, alın size teklif, alın size çözüm.
Değerli milletvekilleri, AKP Hükûmeti 2009 Temmuzunda emeklilere ne kadar zam yaptı biliyor musunuz? 8 ila 11 lira. Peki, Eylül 2009’da emeklilerin sağlık katkı payı kaç lira oldu onu da biliyor musunuz? 15 liraya çıktı. Emeklilerimizin aldıkları zam bir kerelik muayene parasını dahi karşılamıyor. Partinizin isminde “adalet” var ama “Adaletin bu mu Adalet ve Kalkınma Partisi?” demek lazım. Emeklilerimizin sorunları saymakla bitmiyor.
AKP İktidarı tarafından 2003 yılında yapılan değişikliklerle, yaşlılık aylığı alırken çalışmaya devam eden emeklilerimizden yüzde 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilmeye başlandı. Peki, bundan kimin haberi var? Hiç kimsenin. BAĞ-KUR’un, Sosyal Güvenlik Kurumunun emeklilerimize, bir bildirimde bulunması gerekmez miydi? Gerekirdi. Sosyal güvenlik sisteminin yeniden yapılandırılması keşmekeşi içinde yetkili ve ilgili kimsenin aklına emeklilerimize böyle bir bildirimde bulunulması maalesef gelmedi. Aradan altı yıl geçiyor, 2009’da hatırlıyorlar. Kriz yüzünden fellik fellik para arayan Hükûmet, haberi olmadığı için sosyal güvenlik destek primlerini ödemeyen emeklilerimizin sırtına bir yük daha vurmaya karar veriyor. Ardı ardına tebligatlar çıkarılıp emeklilerimizden 6 ila 8 bin lira arası sosyal güvenlik destek primi istemeye başlıyor. Kısa bir süre sonra da hacizler peş peşe gelecektir. Peki, Hükûmetten bu sorunun çözümü için atılmış herhangi bir adım var mı? Tabii ki yok.
Değerli milletvekilleri, bu borçların gecikme faizlerinin silinerek mutlaka yeniden yapılandırılması ve taksitlendirilmesi gerekmektedir. Âcizane, tarafımdan ve Milliyetçi Hareket Partisi Grubu tarafından hazırlanarak Meclis Başkanlığına sunulan kanun teklifimizi gündeme alıp yasalaştırırsak binlerce emeklimizi kara kara düşündüren, hacizlerle karşı karşıya bırakan bu sorunu da kolayca çözebilirsiniz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; “ben sandıktan çıktım, millet benden memnun; millet ben ne yaparsam onu kabullenir” anlayışı içinde olmanız düştüğünüz en büyük hatadır. Demokraside “ben sandıktan çıktım, kargadan başka kuş tanımam” diyemezsiniz, diyemeyiz. Siz yani Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarı, bu milletin sesine kulak tıkayarak farklı gündem ve açılımlarla ne yapmak istiyorsunuz, neyin peşindesiniz değerli milletvekilleri, öğrenmek istiyoruz. Milletin hâline bakıyor ama görmezden geliyorsunuz. Emekliler başta olmak üzere milletin bıçak kemiklerine değil damarlarına dayandığını hissediyorsunuz ama ıstırap ve iniltiyi duymazdan geliyorsunuz.
Toplumu fukaralığa itip, bunu sadaka ekonomisiyle destekleyip iradelerine ipotek koymayı bir maharet saymak ve marifet gibi de anlatmak inanç değerlerimizin hiçbir yerinde yoktur. Borç batağına saplanan toplumu istikrar tehdidiyle korkutmak ve onların iradelerine ipotek koymak, yine İslam ve inanç değerlerimizde yoktur.
Lütfen, bu milletin, yani emeklinin, işçinin, memurun, esnafın, çiftçinin ve milyonlarca işsizin, bunalımdaki gençlerimizin sesine kulak verin ve onların beklentilerine ya çare olun ya da boş yere bu iktidarı işgal etmeyin.
“Muhalefet çözüm üretmiyor.” diyerek kesip atmayın. Yapamadıklarınızı ve yanlışlarınızı muhalefete fatura etmeyin. Bakın, İktidarın bir sayın milletvekili bir ilçedeki kahve toplantısında ne diyor: “Hemşehrilerim, size verdiğimiz sözleri yerine getiremediğimiz için üzgünüz. Bu muhalefet var ya muhalefet, önümüzü kesiyor, size mahcubuz.” Vay anam vay!
Değerli milletvekilleri, buna, karşısında duran kişi şu cevabı vererek müdahale ediyor: “Sayın Milletvekili, işinize gelen her yasayı Meclisten çıkarıyorsunuz, 340 milletvekili yetmiyor da tamamını mı istiyorsunuz? Sayın Vekilim, bizi aptal yerine koyup bu kadar aşağılamayın lütfen.” Yani tavanda da, tabanda da kabahatler hep muhalefete bulunmaktadır. Ne yazık ki muhalefete muhalefetin edildiği bir garip dönemden birlikte geçmekteyiz.
Kısaca, her seçim döneminde emeklilere verdiğiniz sözlerin, verdiğiniz taahhütlerin altında kalmanız sizin İktidarınızın bir aynası, sizin İktidarınızın bir ölçüsüdür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Gelin, gerçekten zor ve sıkıntılı günler geçiren tüm emeklilerimizin içinde bulundukları sorunları araştırıp, çözüm yollarının aranması için bir araştırma komisyonu kurulması için verdiğimiz önergemize destek verin.
Değerli milletvekilleri, işte size yol haritası. Gelin, grup önerimize destek verin, araştırma önergemizi kabul edin, hep birlikte bu sorunlara çözüm arayalım. Biliyorum ki, yine Milliyetçi Hareket Partisinden geldi diye reddedeceksiniz. Bu yol haritası İmralı’dan gelseydi, ertesi gün açılım turlarına başlardınız diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Serdaroğlu.

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.