9 aralık 2009 özelleştirme chp grup önerisi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ

28’inci Birleşim
9 Aralık 2009 Çarşamba


BAŞKAN – Önerinin lehinde söz isteyen Mehmet Serdaroğlu, Kastamonu Milletvekili.
Buyurun Sayın Serdaroğlu.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) SIYASI PARTI GRUBU ÖNERILERI (Devam)
2.- (10/139, 10/155, 10/171, 10/172, 10/173, 10/181, 10/183, 10/197, 10/369) esas numaralı Meclis araştırması önergelerinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 09/12/2009 Çarşamba günkü birleşiminde birlikte yapılmasına ilişkin CHP Grubu önerisi (Devam)
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; araştırma önergesi üzerinde lehte söz aldım. Sizleri en iyi dileklerimle selamlıyorum.
Tokat Reşadiye’de kanı bozuk alçaklar tarafından şehit edilen askerlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve büyük Türk milletine başsağlığı diliyorum.
İşte, Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarının Amerikan patentli açılımının bizi getirdiği nokta burasıdır. Devri iktidarınızda terörle mücadele rafa kaldırılmış, çıkardığınız yasalarla güvenlik kuvvetlerimizin terörle mücadele gücü ellerinden alınmış ve azmi kırılmıştır ve büyük şehirlerin sokakları dâhil olmak üzere terör Türkiye'nin her tarafına yayılmıştır.
Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi 2007 yılında alınan Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile şeker fabrikaları ve Türk ağır sanayisi hamlesinin temelini oluşturan 5 adet makine fabrikası, özelleştirme programına AKP İktidarıyla birlikte dâhil edilmiştir.
Şeker fabrikalarının çoğu bölgelerinde tek sanayi tesisi olup sosyal boyutlarıyla beraber istihdam alanı özelliğini taşımaktadırlar. Bu istihdam hem çalışan işçidir hem de pancarı üreten çiftçidir. Bu fabrikaların çoğu kalkınmada öncelikli yörelerde kurulmuşlardır. Bu nedenle altyapı oluşturmadan, gerekli düzenlemeler yapılmadan fabrikaların satılması çok ciddi ve telafisi zor sakıncalar doğuracaktır.
Şeker fabrikaları tarım ve hayvancılığı geliştiren, taşımacılığa yılda 25 milyon ton iş hacmi sağlayan ve doğrudan 6 milyon, dolaylı olarak da 10 milyon vatandaşımızın iş ve ekmek kapısıdır ve bunlar ülkeye yılda 3 milyar dolar katma değer sağlayan kuruluşlardır. Bulundukları yörelerde can damarları, işçinin, çiftçinin, esnafın da geçim kaynağıdır. Şeker fabrikaları ve şeker pancarı tarımı altmış beş ilimizi ilgilendirmektedir. Buralarda tarımın itici gücü olup hayvancılığın gelişmesini ve münavebeli tarımın yapılmasını sağlamaktadırlar. Ekonomiyi sadece kâr-zarar hesabı olarak gören ekonomi yetkililerinizin anlamadığı, anlayamadığı gerçek de aslında budur.
AKP İktidarının, AKP Hükûmetinin ve Grubunun ekonomistlerine göre, ülkemizde şeker üretim maliyetlerinin yüksek olduğu söylemi külliyen yalan ve külliyen yanlıştır. Neye rağmen? Mazotu, gübreyi ve diğer girdileri ABD ve AB çiftçisinden 3-4 kat yüksek maliyetle kullanılmasına rağmen ve fabrikalar yüzde 57’yle, yani düşük kapasiteyle çalıştırılmasına rağmen şeker üretim maliyetlerimiz ve şeker satış fiyatlarımız Avrupa Birliği ortalamalarındadır değerli milletvekilleri.
AKP’nin IMF patentli ekonomistlerine göre, şeker fabrikaları tümden kapatılmalı, şeker dışarıdan ithal edilmeli. Dolayısıyla, GDO’lu tohumlarla üretilen ve sağlığa zararları yüzlerce bilimsel raporlarda ortaya konulmuş, birçok ülkenin de tüketimini yasakladığı yapay tatlandırıcıların cenneti hâline getirilmesidir. İktidarınızın ve ekonomistlerinizin hayali, rüyası ve amacı budur. Bu amaç, sadece IMF politikalarına, şeker ve tatlandırıcı kartellerine, yabancı ülkelerin çiftçilerine hizmet etmektedir, edecektir; Türk çiftçisinin, Türk şeker sektörünün, Türk tüketicisinin, toplum sağlığının yani topyekûn milletimizin aleyhinedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin sonuçlarını ifade etmek gerekirse, şeker pancarı üretimi çok büyük oranda düşecektir. Ülkemiz, uluslararası şeker kartellerinin,GDO’lu mısırdan üretilen tatlandırıcıların pazarı hâline gelecektir. En az 3 milyon insanımız tarımsal üretimden çekilecek ve işsiz kalacaktır. Şeker pancarı üretiminin bitmesinin en önemli sonucu, tarım sektöründen büyük şehirlere göçü tetikleyecektir. Göç, çok büyük sosyal sorunlar, güvenlik sorunları, şehircilik sorunlarını ortaya çıkaracaktır. Şeker sektörünün ürettiği yıllık 3 milyar dolarlık katma değer, Türk insanı yerine Amerikalılara, Arjantinlilere, Brezilyalılara, Çinlilere, velhasıl yabancılara gidecektir.
Nitekim, 2002 yılında yaklaşık 3 milyar dolar olan tarım ürünleri ithalatını 2009’da AKP İktidarı 10 milyar dolara çıkararak, fazladan 50 milyar doları yabancı çiftçinin cebine gönderdi.
Değerli milletvekilleri, bütün dünyada şeker pancarı üretimi teşvik edilerek artırılmaya çalışılmakta, Arjantin, Pakistan, Çin, Rusya ve AB ülkelerinde şeker pancarından şeker üretimine büyük teşvikler verilmekte, üretimde artışlar sağlanmaktadır. Altını çizerek ifade etmek istiyorum ki 1994 ve 1995 yıllarında şeker fabrikalarını özelleştiren Fransa, on üç-on dört yıl sonra yaptığı yanlışı görerek, şeker sektörünü yeniden devletleştirmeye başlamıştır.
Stratejik bir ürün olarak şeker üretimi hiçbir ülkede tamamen özel sektöre bırakılmış değildir. Bizim dışımızda her ülke şeker pancarı üretimini ve şeker sektörünü desteklemektedir, sizin yaptığınız gibi şeker sektörünü tamamen uluslararası kartellere teslim etmeye çalışan başkaca hiçbir ülke yoktur. Her zaman örnek aldığınız Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri, kendi çiftçisini ve üreticisini korumak için bir taraftan büyük destekler verirken, diğer taraftan da şeker üreticisi ülkeleri şeker üretiminden vazgeçirmek için büyük bir gayret sarf etmektedir; maalesef, sizler, onların bu gayretlerine gönüllü olarak destek vermektesiniz.
Değerli milletvekilleri, Tarım ve Köyişleri Bakanımız Sayın Mehdi Eker, 13 Kasım 2007 tarihinde Mecliste yaptığı bir konuşmada, et-balık kombinalarının özelleştirilmesiyle ilgili olarak, “Bize göre en son özelleştirilmesi gereken kuruluşlardı.” ifadesini kullanmıştır ve kalan kombinalar özelleştirme dışında tutulmuştur.
Bakınız, ayrıca, son Kızılcahamam toplantısında Sayın Başbakan Erdoğan’ın söylediği sözleri de sizinle paylaşmak istiyorum. Sayın Başbakan, kendilerinden önce et-balık kurumlarının özelleştirildiğini anımsatarak, Ankara’dan doğusunu yeniden ele alarak açtıklarını söylemektedir. Soruyorum: Şeker fabrikalarının birçoğu ve Tekel’in birçok kısmı Ankara’nın doğusunda değil mi? İşte, şeker fabrikaları da illa özelleştirilecekse, özelleştirilmesi en son olması gereken kuruluşlardır.
Bu yüzden, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, şeker fabrikalarının da içinde yer aldığı tarıma dayalı sanayi kuruluşlarının özelleştirmenin sonuna bırakılması için bir kanun teklifi verdik. Yani, ortaya bir çözüm önerisi getirdik. Pancar üretimi yapan çiftçimize alternatif ürünlere geçmesi için zaman kazandırmayı ve hiç değilse Avrupa Birliği Şeker Reformu’nun yürürlüğe gireceği 2014 yılının beklenmesini ve Avrupa Birliği ülkelerinin verdiği kararı görerek, şeker fabrikalarımızla ilgili özelleştirmeyi değerlendirmemizi ifade ettik. Bu arada, “Özelleştirme dışında başka formüllerin de araştırılma imkânı hasıl olsun.” dedik. “Çiftçilerimizin ve şeker sendikalarımızın da içinde yer aldığı, halkımızın içinde yer aldığı kooperatif modelleri üzerinde özellikle durulabilir.” dedik.
Grup önerimizi ve beraberinde getirdiğimiz araştırma komisyonu kurulması …
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Serdaroğlu, lütfen tamamlayınız.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – … önerimizi kabul ederseniz konu enine boyuna araştırılacak, ortaya başkaca çözüm önerileri de çıkabilecektir.
Değerli milletvekilleri, yine 2007 seçim öncesinde, Kastamonu’da, AKP milletvekili adayları, şeker fabrikasının salonunda, fabrika özelleştirilmeyeceğini, bunu özelleştirenlerin ellerini kıracaklarını ifade etmişlerdir.
Değerli milletvekilleri, Avrupa Birliği Şeker Reformu’nun yürürlüğe gireceği 2014 yılını beklemek bize göre hiçbir şey kaybettirmez.
Değerli milletvekilleri, dün Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum, Çarşamba, Kastamonu şeker fabrikaları 606 milyon dolara satılmıştır. Bunların 20 bin dönüm arazisi vardır ve arazi fiyatına satılmıştır, 1 dönüm arazi 30 bin dolara gelmiştir. Demek ki, üzerindeki fabrikalar eşantiyon olarak alana verilmiştir.
Ayrıca, eğer ürettiğiniz şekerde bir sıkıntınız varsa aynen kömür dağıttığınız gibi şeker de dağıtarak şekeri tüketebilirsiniz.
Ayrıca, iki yıldır fabrikaların özelleştirilmemesi için burada dil döktük, yine bugün de aynı dili döktük; dilimizde tüy bitti. Demek ki siz artık anlamıyorsunuz. Ama millet size anlayacağınız dersi umuyorum ki verecektir diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Serdaroğlu, teşekkür ediyorum.

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.