22 haziran 2010 hırsızlık suçu teklifi doğrudan gündeme alma

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
121’inci Birleşim
22 Haziran 2010 Salı

C) ÖNERGELER
1.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin (2/554) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/223)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
2/554 esas numaralı Kanun Teklifim, süresi içinde ilgili komisyonda görüşülmediğinden İçtüzüğümüzün 37. maddesi gereğince doğrudan gündeme alınmasını saygılarımla arz ederim.
Mehmet Serdaroğlu
Kastamonu
BAŞKAN – Önerge sahibi olarak Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu.
Buyurunuz Sayın Serdaroğlu. (MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hırsızlık suçuna ceza artırımıyla ilgili kanun teklifim hakkında söz aldım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce hain saldırıları şiddetle lanetliyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum ve üzülerek ifade edeyim ki sayenizde bu sözler artık sıradan ve anlamsız hâle gelmiştir.
Değerli milletvekilleri, iktidarın bir an önce bu açılım ve saçılımları bir kenara bırakıp topçu, popçu toplantılarıyla vakit geçirmeden terörle mücadelede kesin sonuç alabilecek önlemleri hayata geçirmesi gerekir. Artık sabır kalmamış, bıçak kemiğe değil damara dayanmıştır. Ancak, ne yazık ki terörle ve şehitlerimizle ilgili düşünceler milletimizle paylaşıldığı zaman Sayın Başbakan “Şehitler ve terör üzerinden siyaset yapmayın.” diyor. Buna cevap veriyorum: Şehit ve terör üzerinden siyaset yapıp nemalanmak isteyen şerefsizdir. (MHP sıralarından alkışlar) Ancak ülke gerçeğinin dile getirilmesinden gocunanlara ne demeli, onu bilmiyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak işsizliği dile getiriyoruz “İşsizlik üzerinden siyaset yapmayın.”, yoksulluğu dile getiriyoruz “Yoksulluk üzerinde siyaset yapmayın.”, çiftçinin, esnafın, emeklinin hâlini dile getiriyoruz “Çiftçiyi, esnafı, emekliyi siyasete alet etmeyin.” diyen bir iktidarın ülkenin içinde bulunduğu bu vahim tablolara sağlıklı bakması zaten mümkün değildir.
İktidar, terörle mücadeleyi başından beri yanlış yapmıştır. Bu yanlışın ceremesini millet çekiyor. Fidan gibi gençler toprağa veriliyor, ailelerin ocaklarına ateş düşüyor, dolayısıyla Türk milleti kan ağlıyor. İktidara sesleniyorum: Ordunun terörle mücadele gücünü elinden aldınız. Polisin elinden asayişle mücadele gücünü aldınız. Özel harekât polisleri Kızılay’da devriye gezer hâle getirildi. Tarihî yanlışınızla Kuzey Irak’ta konuşlanan 8 bin askerimizi geri çektiniz ve nihayetinde bölgenin istihbaratını Amerika Birleşik Devletleri’nin eline, inisiyatife ve insafına bıraktınız. Sekiz yıldır aldığınız yanlış kararlar sonucu bugünkü son derece vahim durumlara sayenizde gelinmiştir.
Değerli milletvekilleri, özellikle son yıllarda hırsızlığın, yolsuzluğun ve terörün had safhaya çıktığı bir dönemde, suçun karşılığı olan cezanın caydırıcı olması gerektiği ayrı bir önem kazanmıştır. Toplumun tüm kesimlerini derinden etkileyen ekonomik krizle birlikte suç oranları da giderek artmıştır. Suç oranlarının azalabilmesi için, suç işleyenlerin cezasız kalmamaları önemli bir etkendir.
Değerli milletvekilleri, özellikle büyük şehirlerde suç oranları büyük artışlar gösterirken, hırsızlık insanların kâbusu hâline gelmiştir ve neredeyse evine, iş yerine, arabasına hırsız girmeyen vatandaş yok gibidir. İnsanlar, ekonomik sorunlarla borç batağında yaşam mücadelesi verirken, hırsızlık yüzünden mal güvenliği bir tarafa, can güvenlikleri de büyük tehdit altındadır. Artık insanların evini, iş yerini, arabasını bırakın, ahırındaki hayvanı, tarlasındaki ürünü, yaptığı hasadı dahi çalınmaktadır.
Değerli milletvekilleri, ceza yasaları, suç işlemeye niyetli olanları caydırabilmelidir. Ne yazık ki ülkemizde hırsızlık suçlarına verilen ceza yetersiz, caydırıcı olmaktan uzaktır.
Sayın milletvekilleri, hırsız yatak odanıza kadar gelecek, sen müdahale edemeyeceksin! Edemezsen, hırsız tabii ki eve girer. Yakalıyorsun, adalet ceza veriyor, ceza tecil oluyor, hırsız gelip seninle dalga geçiyor. Vatandaşın arabası çalınıyor, şayet yakalanırsa altı ay ceza, o da tecil. Hırsız gelip ön cama not bırakıyor. Ne yazıyor biliyor musun? “Arabanı yine çalacağım.” diyor.
Şu günlerde köylü hayvanım çalınmasın diye damında, ürünüm çalınmasın diye tarlasında yatmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – İş yeri sahipleri hırsızlar yüzünden köpek besler hâle geldiler.
Bakın, bir örnek veriyorum değerli milletvekilleri. Hırsız eve giriyor, evin sahibi bunu fark ediyor ama uyur gibi yapıyor, bunu hırsız da anlıyor ve çıkarken ne diyor biliyor musun? “Aferin, akıllı adamsın.” diyebiliyor.
Evet, değerli milletvekilleri, bu hırsızlar bu cesareti nereden alıyor? Bana göre ceza eksikliğinden.
İşte, kanun teklifimle gece işlenen hırsızlık suçunun cezasının üçte 2 oranında artırılması amaçlanmaktadır ancak yine Milliyetçi Hareket Partisinden böyle bir teklif geldi diye düşünmezseniz bu önerimize kabul oyu verirsiniz.
Aksi hâlde yine bu suçlar devam edecek diyor, hepinizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Serdaroğlu.

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.