1 temmuz 2010 kamyoncuların sorunları mhp grup önerisi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
127’nci Birleşim
1 Temmuz 2010 Perşembe


Öneri:
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Gündeminin, Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler Kısmında yer alan 10/159, 10/419 esas numaralı, "Kamyoncu Esnafının sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla" Anayasanın 98. ve İçtüzüğün 104 ve 105. Maddeleri Gereğince Meclis Araştırması önergelerinin görüşmelerinin Genel Kurulun 01.07.2010 Perşembe günlü birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN - Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin lehinde Sayın Mehmet Serdaroğlu, Sayın Mehmet Ali Susam; aleyhinde Sayın Azize Sibel Gönül, Sayın Halil Mazıcıoğlu.
İlk söz Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu’na aittir.
Buyurun Sayın Serdaroğlu.
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kamyoncu esnafının sorunlarının araştırılmasını amaçlayan grup önerimiz üzerinde söz aldım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Günümüzde hemen hemen her sektörde yaşanan ekonomik sıkıntılar, yoksulluk ve işsizliği artırmış, bu olumsuz gelişmelerden de en fazla etkilenen kesimlerden biri kamyoncu esnafı olmuştur. Özellikle, son yıllarda nakliye sektörü kazanç açısından en sıkıntılı dönemini yaşamaktadır. Maliyet girdileri ve akaryakıt fiyatlarının yüksekliğinden bunalan nakliyeciler, bunun yanında bir de iş yokluğu yaşamaktadırlar. Nakliyeci, kamyoncu esnafı yüksek maliyet girdileriyle, çok düşük ücretlerle hatta mazot parasına taşıma yapmak zorunda kalmaktadırlar ancak son zamanlarda ne taşıyabilecekleri yükleri ne de işleri vardır.
Değerli milletvekilleri, tüm esnafımızın en büyük sorunu olan iş yokluğu kamyoncumuzu da derinden vurmuştur. Kamyoncular, gelir vergisi, motorlu taşıtlar vergisi, araç muayenesi, egzoz pulu, geçici vergi gibi birçok vergi çeşidiyle boğuşurken, K1, C2, SRC gibi belgeler de kamyoncunun diğer baş ağrılarıdır, baş belalarıdır. Şahsa 25 ton için verilen K1 belgesinin maliyeti 12 milyar lirayı bulmaktadır. K1 belgesinde tonaj aşağıya mutlaka çekilmelidir, belge maliyeti de mutlaka ve mutlaka düşürülmelidir. Tonaj ve yüksek maliyet nedeniyle belge alamayan kamyoncu ya sefere çıkamamakta veya büyük cezalar ödemektedir. K belgesinden 3 kez ceza kesilen bir esnafın, aracını satsa bile cezayı karşılayacak gücü kalmamaktadır. Kamyon garajlarında her gün onlarca araç vergi borcundan dolayı bağlanmakta ve haczedilmektedir. BAĞ-KUR primini ödeyemeyen kamyoncu sağlık imkânlarından da yararlanamamaktadır. Sonuçta, kamyoncu, yok pahasına kamyonunu yani ekmek teknesini satmaya çalışıyor ama alıcı da bulamıyor.
Değerli milletvekilleri, bu garibanların ceplerinde harçlıkları bile yok, artık mazotu veresiye de alamıyorlar dolayısıyla işe de çıkamıyorlar. İşsizlikten kamyonların üzerinde kuşların tünediğini kendileri söylüyorlar. Mazot fiyatlarındaki artış kamyoncu esnafını öyle acı bir noktaya getirmiştir ki deposuna mazot koyamayan kamyoncu, yakıt olarak 10 numara yağ kullanmaya başlamıştır, bu da ayrıca büyük cezalar ile karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Kamyoncu tüm bu sıkıntılardan dolayı sürücü belgesine “sürünme belgesi” adını vermektedir. Kamyoncunun hâli tek kelimeyle faciadır. Kısaca, ülkemizde kamyoncular üvey evlat muamelesi görmektedir. Vergi borçlarından dolayı araç muayenelerini de yaptıramazken, muayene istasyonları bu insanları canından bezdirmekte, muayeneler âdeta ızdıraba dönüşmektedir.
Değerli milletvekilleri, Kastamonu’dan İstanbul’a giden kamyoncu yolda 2-3 defa kantara çekilmektedir. Bir defa çekilip eline belge verilmesi yeterli değil midir? Ayrıca, ana yolda kantar olmadığı için “Düş peşime, kantara gideceğiz.” denilerek, tonlarca yükle, kamyon yolundan çıkarılıp kantara götürülmektedir. Trafikçi, kamyonu, rampanın tam ortasında durdurmaktadır. Bunlarla beraber, bir de kamyoncuya zabıta eziyeti vardır. Kısaca, kelimenin tam ve açık anlamıyla, kamyoncuya tabiri caizse gâvur eziyeti yapılmaktadır.
Çok değerli milletvekilleri, araştırma önergemiz, kamyoncuların tüm bahsettiğim sorunlarına bir çözüm bulmayı amaçlamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak verdiğimiz, toplumun tüm kesimlerinin sorunlarına çözüm getiren kanun tekliflerimiz ve önerilerimiz, maalesef, iktidarınızca dikkate alınmamaktadır. Kamyoncu esnafının motorlu taşıtlar vergisi borçlarına yapılandırma getiren kanun teklifimiz de dikkate alınmayarak Genel Kurulda sizler tarafından reddedilmiştir. Bu araştırma önergemizin de iktidarca reddedileceğini biliyoruz. Ama iktidar, sözümüze kulak verip, hiç olmazsa, bu garibanlara nefes aldıracak birkaç önlemi acilen hayata geçirmelidir. Bu önlemleri şu şekilde kısaca sıralayabiliriz:
Kamyoncu esnafının vergi ve sigorta prim borçları yeniden mutlaka ele alınmalıdır.
Taşıt pulu taksit sayısı artırılmalıdır.
Birikmiş vergi borçları mutlaka yeniden yapılandırılmalıdır.
Kilometre başına fiyat hesabı getirilmelidir.
Nakliye ücretlerine tonaj ve kilometre hesabını baz alarak standart bir ölçü belirlenmelidir.
Kayıt dışılığın önlenmesi için denetimlere etkin bir şekilde devam edilmelidir.
Bu haklı talepler değerlendirilmeli ve mutlaka, bir an önce hayata geçirilmelidir.
Değerli milletvekilleri, kara yolu taşımacılık sektörümüz 1970’li yıllardan itibaren hızla gelişme göstermiş ve ülkemiz, bugün, Avrupa’nın en fazla kamyon ve tır sayısına sahip olan ülkesi konumuna gelmiştir. Kamyon sayımız 750 bine ulaşırken ülkemizde yurt içi eşya taşımacılığının yüzde 92’si kara yoluyla gerçekleşmektedir ancak sizin yani İktidarın yanlış politikaları sonucu, bakın, Van’da bağlanan kamyonların çürümeye terk edildiğini gösteren şu fotoğrafı sizlere sunmak istiyorum.
Yine yukarıda belirttiğim gibi, sorunları nedeniyle bireysel kamyonculuk gerçekten bitme noktasına gelmiştir. Yurt içi ve yurt dışı kara yolu taşımacılığı yapan firmalarımız bile bu yüksek girdi fiyatları ve akaryakıt fiyatlarıyla baş edemez durumdadırlar.
Değerli milletvekilleri, taşımacılığın dikkatten kaçan diğer önemli bir sorunu da sektördeki yabancı ağırlığının her geçen gün artmasıdır. Buradan sanayicilerimize de seslenerek, tercih yaparken yerli firmaları seçmelerini kendilerinden önemle kamyoncular adına rica ediyorum, aksi takdirde yakında yüklerini taşıyacak, uluslararası taşımacılık yapacak yerli firma bulamayacaklardır. Bu durumda, sektör tamamen yabancı tekellerin eline geçecektir. Ayrıca yurt içi taşımacılık yapan bireysel kamyoncu ile yurt dışı çıkışı olan ya da deniz yoluyla taşımacılık yapan kamyoncular arasındaki uygulamalar da birbirleriyle çelişmektedir.
Değerli milletvekilleri, 23’üncü Dönem Meclisinin çalışma performansıyla ilgili olarak da birkaç cümle etmek istiyorum. 23’üncü Dönemin İkinci Yasama Yılında –sayın grup başkan vekillerinin de dikkatini çekerek ifade ediyorum- 115, Üçüncü Yasama Yılında 116 kanun çıkarttık. Dördüncü Yasama Yılında, yani şu andaki Yasama Yılında ise çıkardığımız kanun sayısı 78’dir. Bu 78 kanunun da 48’i uluslararası anlaşmalardır.
Değerli milletvekilleri, yani Dördüncü Yasama Yılında sadece 30 kanun çıkarabildik, çıkarmışız. Bu rakam da göstermektedir ki Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma performansında ciddi bir düşüş vardır. Bu düşüşün sebebi iktidarın “Dediğim dedik, çaldığım düdük.” anlayışıyla örtüşmektedir.
ENGİN ALTAY (Sinop) – İktidar yorgun.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Hiçbir konuda muhalefetin fikrini sormamakta, getirdiğimiz teklifleri dikkate almamakta ve muhalefeti maalesef yok saymaktasınız. Bu tutumunuz Milliyetçi Hareket Partisini fevkalade üzmektedir. Bilmesiniz ki muhalefeti yok saymak demek demokrasiyi, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve büyük Türk milletini yok saymanız demektir.
İktidarın sayın milletvekilleri, siz muhalefeti yok saydıkça muhalefet de varlığını mutlaka bu Mecliste göstermeye çalışacaktır, İç Tüzük’ün kendisine verdiği imkânları kullanacak, kendi tekliflerini, kendi çözüm önerilerini milletimize aktarmaya ve anlatmaya çalışacaktır. Dolayısıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisini Hükûmetin onay makamı hâline getiren bu anlayışınız hem doğru düzgün kanunlar çıkmasını engellemekte hem de Meclisin verimsiz çalışmasına neden olmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Bu durumun da tek müsebbibi iktidarınızın laf anlamaz, şımarık tutumudur.
Sayın milletvekilleri, iktidarın bu tutumundan neden bahsettiğimi biliyor musunuz? Bu ülkede 10 milyon kişi açlık sınırının altında, 40 milyon kişi yoksulluk sınırının altında, 45 milyon insan borç batağında iken, çiftçisi, esnafı, emeklisi, sanayicisi, küçük esnafı, işsizi, kamyoncusu sıkıntı ve sorunlarla doludur. Bunların sorunlarına çare olmamız gerekirken siz Meclisin verimli çalışmasını maalesef engellemektesiniz. Ülkemizin bunca sorunu devam ediyor, bu sorunlara bugüne kadar çare bulamadınız. Onun için, mutabakat içinde, el birliğiyle çalışmamızın bu millete daha hayırlı işler yapmamızı sağlayacağını bir kez daha dikkatlerinize sunuyorum.
Değerli milletvekilleri, toplum kesimlerimizin ve tüm sektörlerin sorunlarına çare olacak önerilerimiz iktidar tarafından maalesef süratle reddedilmektedir. Sizi, açılım ve saçılımdan vazgeçerek ülkemizin gerçek gündemine davet ediyor, özellikle bunlardan birisi olan kamyoncu esnafının sorunlarını araştırıp çözüm önerileri üretmeye davet ediyor, saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Serdaroğlu.

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.