21 Temmuz 2010 4-C'liler chp grup önerisi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
138’inci Birleşim
21 Temmuz 2010 Çarşamba
Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin lehinde söz isteyen Mehmet Serdaroğlu, Kastamonu Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım, sizleri en iyi dileklerimle selamlıyorum.
Öncelikle, ifade edeyim ki Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bizim de 4/C statüsünde çalışan işçilerle ilgili olarak verdiğimiz Meclis araştırma önergesi, kanun teklifleri ve soru önergelerimiz var. Bunları bu kürsüden zaman zaman dile getirdik. Ancak, ne yazık ki Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti 4/C mağdurlarının haklı taleplerine getirdiğimiz çözüm önerilerimizi her zamanki gibi kulak arkası yaptı ve yapmaya da devam ediyor.
Değerli milletvekilleri, özelleştirilen veya kapatılan kamu iktisadi teşekküllerinde işçi olarak çalışıp da 657 sayılı Kanun’un değişik 4/C maddesiyle başka kurumlara geçici personel statüsüyle yerleştirilen, geçmişi işçi olan, bugün ise hangi tabiri kullanacağımızın belli olmadığı bu çalışanlarımız tek kelimeyle mağdurlardır. Bugün kendi kurumundan aldığı ücretin yarısını alırken, gerek çalıştığı kurumun takdiriyle aldığı ikramiyeleri ortadan kalkmış, sosyal hakları elinden alınmış, içine düştükleri geçim sıkıntısı nedeniyle de aile düzenleri ve ruh sağlıkları bozulan bu mağdurlardan 11 tanesi intihar etmiştir. Tüm bu olumsuzluklar üzerine AKP İktidarı 4/C’lilerin on günlük yıllık izinlerini yirmi iki güne, on aylık çalışma sürelerini on bir aya çıkarmış ancak 4/C’lilere bir ay boyunca ücretsiz ve sigortasız çıkış verilmeye devam etmektedir.
İktidarın Tekel işçilerinin eylemlerinin de baskısıyla 4/C’liler için getirdiği iyileştirmeler yüzeysel ve göz boyamadan öteye gidememiştir. 4/C’lilerin asıl sorunu kadroya geçirilmeleri ve ücretlerinin yükseltilmesidir. 4/C’lilerin bu gerçek sorunları karşısında iktidar kılını dahi kıpırdatmamakta, aksine, ülkenin en büyük sorunlarından biri olan işsizlik ile bu insanları bir nevi tehdit ederek “Hepinize bir yerlerde iş verdik çalışıyorsunuz, nereniz mağdur?” diyerek ölümü gösterip sıtmaya razı etmektedir.
Değerli milletvekilleri, büyük bir samimiyetle ifade ediyorum ki özelleştirmede yapılan yanlış uygulamalar konusunda geçmişte koalisyon ortağımızı ikna edemediğimiz gibi, bugün de AKP iktidarına özelleştirmedeki yanlışları anlata anlata dilimizde tüy bitti. Ama ne hikmetse, bizim, dolayısıyla mağdurların ve mazlumların sesini, ızdırabını, duymazdan ve görmezden gelmeye devam etmektesiniz. Üstelik Sayın Başbakanın ve Bakanlarının, iktidar şımarıklığı ile yaptığı bu tür çıkışlarda sicili hayli bozuktur. Çiftçinin haklı talebine “Gözünüzü toprak doyursun” demek, yine çiftçinin destek istemesine “Hep size, hep size mi vereceğiz, bu ülkeden sizden başkaları yok mu?” demek, 4/C’lilere “Size vereceğimizi verdik, mağdur filan değilsiniz” demek, doğrusu doğru bir yaklaşım olmadığı gibi siyasi nezaketi ve yönetici güvenilirliğini de baltalayan, etik olmayan tavırlardır.
Değerli milletvekilleri, iktidarın sayın mensupları, işlerini kaybetmemek için eylem yapan Tekel işçileri ve 4/C’liler ne zaman gündeme gelse, kendilerinden önce yapılan özelleştirilmeler sırasında işçilerin kapının önüne konduğunu ileri sürmektesiniz. Onlara göre, 4/C’yi icat ederek bu sokağa atılan işçilerin mağduriyeti engellenmiştir ve bu söyledikleriniz, yani kendinizden önceki özelleştirilen kurumlardaki işçilere hiçbir hak verilmeden kapının önüne konduğunu söylemeniz, kesinlikle ve kesinlikle doğru değildir. Sizden önceki hükûmet döneminde yapılan özelleştirmelerde işini kaybeden 1.800 kişi, hükûmet tarafından, daimî işçi kadrosuyla diğer kurumlara yerleştirilmiştir ve belgesi de şudur.
“Neden 1.800 kişi?” dersiniz. O dönemde yapılan özelleştirmeler sonucunda işini kaybeden işçi sayısı o kadardı da onun için. 25 Nisan 2002 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Daimî Kadrolarına İlk Defa İşçi Olarak Alınacaklar Hakkında Uygulanacak Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile özelleştirme dolayısıyla işini kaybeden 1.800 kişinin sınavsız olarak diğer kurumlara daimî işçi olarak atanmaları yapılmıştır. O nedenle AKP Hükûmetinden beklenen de geçmişte yapıldığı gibi, Tekel işçilerini, özelleştirme sonrası benzer duruma düşen işçileri ve 4/C’lileri bir an önce daimî işçi kadrosuna almasıdır.
Değerli milletvekilleri, ülkenin gerçek gündemi ve en önemli sorunlarından olan işsizlik insanımızı inim inim inletirken, yine AKP İktidarının bir iki puan düştüğü iddia edilen son işsizlik rakamlarını davullu zurnalı açıklaması ise son derece gariptir. Mevsimsel olarak inşaat ve tarım sektörünün faal olduğu bir dönemde işsizlik rakamlarındaki küçük oynamalar son derece normaldir ve doğaldır. Ancak Sayın Ali Babacan’ın işsizlik konusunda “2002’den daha kötü durumdayız.” şeklinde yaptığı samimi itirafı için kendisine huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekilleri, iktidarın devasa boyutlara ulaştırdığı işsizlik sorunu tüm boyutlarıyla önümüzde duran, ülkenin en büyük sorunlarından biridir. Buradan şunu ifade etmek isterim ki AKP’nin işsizlik sorununa bulacağı bir çare yoktur. Olsaydı, sekiz yıldır bu sorunu çözmesi ve en azından bu boyutlara getirmemesi gerekirdi. İktidarın 2002 seçimlerinde en önemli taahhüdü işsizliğe çözüm sözüydü. Meydan meydan dolaştınız “İşsizlik bu ülkenin kaderi olmayacak.” diye bağırdınız ve sözler verdiniz ancak kaderi olmaktan çıkarmak bir yana, sekiz yıldır işsizliği ülkenin bir gerçeği, işsizin bir kaderi hâline getirdiniz.
Bir şeyi daha üzülerek ifade etmek istiyorum ki yanlış politikalarınız sonucu başta sanayicimiz olmak üzere yatırımcılarımızı küstürdünüz. Küsen sanayicinin yatırımlarını dışarı kaydırmasıyla Çin’in, Romanya’nın, Bulgaristan’ın ve birçok ülkenin işsizine iş imkânı sağladınız. Bakın sayın iktidar, her geçen gün irtifa kaybetmekte ve her geçen gün yeni yanlışların, yeni duyarsızlıkların içinde olmaktasınız. İktidarınızın ilk yıllarında kendinize olan güven duygunuz varken, bugün, hâl, hareket ve söylemlerinizden güven duygunuzu kaybettiğinizi net bir şekilde görmekteyiz.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) – Yanlış görüyorsun o zaman.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Dün eleştirilere iktidar şımarıklığı ile cevap verirken, bugün ise kendinize olan güveni kaybettiğiniz için, düşüşü ve çöküşü hissettiğiniz için ve sona yaklaştığınız için haklılığını da bilmenize rağmen en ufak eleştiriye ciddi tepkiler ortaya koymaktasınız. Bütün bunlar kendinize olan güveni kaybetmenizin bir doğal sonucudur. Gelin, hiç olmazsa gider ayak bile olsa hayırlı bir iş yapın, 4/C’li işçileri daimî kadroya alın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Biliyorum ki yapmayacaksınız ama Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisinde gündeme getirdiğimiz her konunun bugün olduğu gibi yarın da arkasında olacağımızı hem size hem büyük Türk milletinin her kesimine ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.