9 aralık 2010 taşeron çalıştırma mhp grup önerisi
9 Aralık 2010 Perşembe
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu'nun 09.12.2010 Perşembe günü (bugün) yaptığı toplantısında, Siyasi Parti Grupları arasında oybirliği sağlanamadığından Grubumuzun aşağıdaki önerisinin İçtüzüğün 19 uncu Maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Oktay Vural
İzmir
MHP Grup Başkanvekili
Öneri:
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Gündeminin, Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler Kısmında yer alan 10/83 ve 10/865 esas numaralı, "Asgari ücretliler ile özellikle kamu kurumlarında hizmet alım ihaleleriyle çalıştırılan personelin" ve "Taşeron şirketler aracılığıyla kamuya hizmet veren işçilerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla" Anayasanın 98. ve İçtüzüğün 104 ve 105. Maddeleri Gereğince Meclis Araştırmaları önergelerimizin görüşmelerinin Genel Kurulun 09.12.2010 Perşembe tarihli bugünkü 29. Birleşimde birlikte yapılmasını Genel Kurulun görüşlerine arz ederim.
BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisinin lehinde ilk söz Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu’na aittir.
Buyurun Sayın Serdaroğlu. (MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi üzerine söz aldım. Sizleri en iyi dileklerimle selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi 2002 yılında iktidara gelirken kamu personel reformu yapacağını, eşit işe eşit ücret ödeneceğini, kurumlar ve kadrolar arasındaki ücret adaletsizliğinin giderileceğini ve işsizliğe çare bulacağını vaat etmişti.
Sayın başbakan, 2002 seçimlerinden önce, işsizliğin ve yoksulluğun bu ülkenin kaderi olmayacağını meydanlarda haykırarak söz vermiş ve bu vesileyle de iktidara gelmiştir. Aradan geçen sekiz sene içerisinde ise, 10 milyon işsiz, 50 milyon yoksul yaratılmıştır.
Değerli milletvekilleri, bugün işsizlik oranı yüksekliği bakımından dünyada ilk beşin içindeyiz. Yani sekiz yıllık AKP iktidarı ülkemizdeki işsizliğe çare bulamamıştır.
Sayın Ali Babacan da, “İşsizlik konusunda 2002 yılından daha gerideyiz” diyerek bu durumu samimiyetle itiraf etmiştir.
Değerli milletvekilleri, bugün gündeme alınmasını istediğimiz araştırma önergemiz ile, AKP’nin işsizliğe çözüm bulmak adına kamuda çalıştırdığı ve her geçen gün sayıları ve sorunları artan taşeron işçilerin durumuna dikkatlerinizi çekmek istiyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarında, temizlikten güvenliğe, sağlıktan eğitime, dozer operatörlüğünden mühendise varıncaya kadar her konuda işlerin görülmesi için hizmet alımı yoluna gidilmesiyle bugün sayıları 1 milyona yaklaşan bir taşeron işçi sorunuyla Türkiye karşı karşıyadır.
Öncelikle belirtmek isterim ki, taşeron müteahhitlerce işe alınacak işçilerin tamamı AKP’li siyasetçilerin referanslarıyla işe alınmaktadır, aksi hâlde firmanın ihalesi iptal edilmektedir. Yani, burada da bir siyasi tavassut, bir adam kayırma, bir çeşit iktidar kadrolaşması vardır. Görülüyor ki AKP’nin yaptığı bu işte de adalet yoktur.
Değerli milletvekilleri, çalıştırılan bu kişilere asgari ücret ödenmektedir. Bu kardeşlerimiz açlık sınırının altında, insanca çalışma koşullarından uzak, iş güvencesi olmadan, sendikasız, neredeyse köle gibi çalıştırılmaktadır. İşten atılma korkusuyla seslerini çıkaramamaktadırlar. Bu konuda bizlere çok çeşitli şikâyetler iletilmektedir. İstihdam garantisi olmadan çalıştırılan bu işçilerin, özellikle seçim süreçlerinde “Oyunuzu AKP’ye veriniz, AKP adına çalışmazsanız, işinizi kaybedersiniz” tehdidi ile karşı karşıya kaldıklarını bizlere samimiyetle ifade etmektedirler.
Değerli milletvekilleri, buradan bir kez daha söylemeliyim ki, asgari ücret mutlaka sivil toplum kuruluşlarının belirlediği gerçek açlık sınırının, yani 950 liranın altında olmamalıdır. Biz bu haklı önerimizle işverenlerimize yeni bir yük getirme peşinde değiliz.
Sayın Başbakan’ın 2002 yılında seçim meydanlarında vaat ettiği ancak bugüne kadar yerine getirmediği asgari ücret üzerindeki vergi ve prim yükünün azaltılarak çalışanın eline geçen net ücretin artırılmasından yanayız.
Diğer yandan, cumhuriyet tarihinde ilk defa bir hükûmet çay-simit hesabıyla açlık sınırını belirliyorsa, çay-simit hesabına göre asgari ücreti belirliyorsa, yani insanlarına çay ve simidi reva görüyorsa milletimizin de artık şapkasını önüne koyup düşünmesi lazımdır.
Değerli milletvekilleri, şimdi iktidarın sayın sözcüleri benden sonra çıkıp asgari ücretin geçmişle mukayesesini yapıp yağlandıra ballandıra anlatacaklardır. Bunlara hiç gerek yok. Halep ordaysa arşın da asgari ücretlinin cebinde değerli milletvekilleri. Üç aşağı beş yukarı geçmişle bugün arasında belirgin bir fark ve iyileşme yoktur. Hani refah seviyemiz artmış, hani millî gelirimiz 15 bin dolara çıkmıştı? Nerede? Asgari ücretlinin refah seviyesi neden artmadı? Millî gelir 15 bin dolara çıktı da yardım alan aile sayısı sekiz yılda 7 kat artarak 700 binden 5 milyona nasıl çıktı? Millî gelirimiz 15 bin doların üstüne çıktıysa, yoksulluk sınırının altında yaşayan 50 milyon vatandaşımız bu hesabın neresindedir?
Değerli milletvekilleri, bir başka konu ise, özelleştirmeler nedeniyle işten çıkarılarak 4/C’ye mahkûm edilen işçi kardeşlerimizin yaşadıkları sıkıntılardır. Bunların sorunlarını da buradan defalarca dile getirdik ama maalesef iktidar duymadı. Bu vesileyle burada 4/C ile ilgili önemli bir konuya dikkat çekmek istiyorum. 31 Aralık itibariyle 4/C çalışanlarına çıkış verilecektir. Bildiğiniz gibi, yeniden işe başlayabilmeleri için yeni bir Bakanlar Kurulu kararına gerek vardır. AKP İktidarı geçen sene Bakanlar Kurulu kararını geç çıkartarak bu kişileri fiilî olarak işsiz bırakmıştır. Lütfen 4/C’lileri bu sene olsun mağdur etmeyiniz.
Bakınız değerli milletvekilleri, istihdam ve işsizlik konusunda bu iktidar, ya 4/C ucubesine sarılmış ya taşeron ve geçicilerle sorunu gözden kaçırmaya, günü kurtarmaya çalışmıştır. AKP’nin işsizliğe bulduğu çareler bunlardan ibarettir ancak bunlar da çözüm yerine yeni sorunlar, yeni mağdurlar yaratmaktan başka bir işe yaramamıştır. Geçen sekiz yılda anlaşılmıştır ki iktidarın işsizlik sorununu çözmesi mümkün olmayacaktır.
Değerli milletvekilleri, üzülerek ifade ediyorum ki AKP, tehdit politikalarıyla varlığını sürdürmeyi âdet ve yöntem haline getirmiştir. Yoksullara kömür, odun, erzak vesaire verip sonra da “Ben gidersem bu yardımları alamazsınız.” birinci tehditleridir. Borç içinde boğulan milyonlarca vatandaşımıza “Ben gidersem kriz olur, bu borçların altından kalkamazsınız.” ikinci tehdidinizdir. Son olarak, hizmet alım ihalelerini kazanan firmaları “Benim verdiğim listeleri işe almazsanız ihaleniz onaylanmaz.” ve bu firmalarda çalışan asgari ücretli işçileri de “AKP’yi desteklemezseniz işinizi kaybedersiniz.” diye tehdit etmektedirler. Kısaca, AKP İktidarı, milyonların iradesine ipotek koyarak tehditle varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. İktidarın bu tutumu ne hak ve adaletle ne insafla ne demokratlıkla ne muhafazakârlıkla ne de dinî ve ulvi değerlerimizle bağdaşamaz.
Buradan, bu aziz milletin kürsüsünden sesleniyorum: Mevcut iktidarın bu tehditlerine boyun eğmeyiniz. Milliyetçi Hareket Partisi iktidarında herkesin iş garantisi olacaktır, herkesin aş garantisi olacaktır, ihtiyacı olan herkes ama herkes ayrım yapılmadan devlet yardımlarından hakça faydalanacaktır. Asgari ücretin üzerindeki vergi ve prim yükleri azaltılarak net asgari ücret artırılacak ve işsizliğin çözümünde yeni formüller ortaya konacaktır.
Sözlerimi şöyle özetlemek istiyorum: Gelir dağılımındaki adaletsizlik sonucu milyonlarca insanımız açlık ve yoksulluk sınırı altında, 40 milyon vatandaşımız borç batağının içinde, maalesef, yaşam mücadelesi vermektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) – Sizlerin ifadesine göre, yani İktidarın ifadesine göre 5 milyon aile elden ayağa, odundan kömüre ve erzaka muhtaç hâle gelmiştir. Bunların hangisine iyi diyebilirsiniz? Bu söylediklerim devri İktidarınızda had safhaya çıkan, hiçbirimizin arzu etmediği sonuçlardır değerli milletvekilleri.
Bakın, bu ülkeye 40 milyar dolar yabancı sermaye girdiğini ifade etmektesiniz. Bu gelen paralar neden işsizliğe çare olmadı? 40 milyar dolara yakın özelleştirme geliri elde ettiniz millî varlıklarımızı heba ederek. Bu paralar nerede ve neden işsizliğe çare olmadı? Hiçbir şeye de çare olmayacağınız şu şartlarda belli olmuştur.
Milletimiz merak etmesin, Milliyetçi Hareket Partisi bütün sorunlara çare olacaktır, milletimizin beklentilerine cevap verecek tecrübeye de sahiptir diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Serdaroğlu.

 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.