| |
|
|
|
MHP’DEN BORÇLU-KEFİL KAVGASI İLE İLGİLİ KANUN TEKLİFİ BASIN AÇIKLAMASI |
MHP’DEN BORÇLU-KEFİL KAVGASI İLE İLGİLİ KANUN TEKLİFİ
SERDAROĞLU,
“ASIL BORÇLU HAKKINDA İCRA İŞLEMİ TAMAMLANMADAN KEFİLDEN BORÇ İSTENMESİN”
MHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu, asıl borçlu hakkında icra işlemi sonuçlanmadan kefilden borcun ifasının istenmemesi için kanun teklifi verdi.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da değişiklik öngören teklifin gerekçesinde, son yıllarda uygulanan yanlış ekonomik politikalar sonucu vatandaşların bankalara, esnaf kefalet ve tarım kredi kooperatiflerine büyük oranlarda borçlandıkları belirtilerek, “Haziran 2009 tarihi itibariyle tüketicilerin bankalara olan borçları 110 milyar TL’nin üzerine çıkmıştır. Bu rakama, esnaf kefalet ve tarım kredi kooperatiflerinden alınan krediler dâhil değildir” denildi.
Kredi veren kuruluşlar ve bankaların, kredi verirken şahsi teminat istedikleri, asıl borçlunun yanında bir de kefile imza attırmakta, kendilerini her türlü garantiye aldıkları kaydedilen gerekçede şöyle denildi:
BORÇLU KEFİL CİNAYETLERİ İŞLENİYOR
“Bankalar ve kredi veren kuruluşlar, asıl borçlu borcunu aksattığı takdirde, diğer kanuni yolları denemeden hemen kefile müracaat etmektedirler. Hâlbuki öncelikle asıl borçludan borcun tamamını ya da bir kısmını tahsil edecek adımları atmaları gerekmektedir.
Bankaların asıl borçluyu kefil üzerinden sıkıştırması, kefil ile asıl borçluyu karşı karşıya getirmektedirler. Sorun öyle büyük bir hal almıştır ki, bu yüzden birbirine kefil olacak kadar güvenen, iyi dost olan kişiler arasında kavgalar çıkmakta, hatta cinayetler işlenmektedir. Vatandaşlarımızın üzerindeki borç yükü, tek başına sosyal barışı ve toplumsal huzuru yeterince tehdit ederken, kefalet sistemi ile toplum üzerindeki tehdit bir kat daha artmaktadır”
ÖNCE BORÇLUYA GİDİLMELİ
Tüketici Kanunun 10’uncu maddesinde “Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez” ibaresi yer almasına rağmen, bu ibare sadece başvuru ile sınırlı kaldığı için bankalara engel olmadığı kaydedilen gerekçede, bu ibarenin, sadece tüketici kredilerini kapsadığı vurgulandı.
Kanun teklifi ile, 10’uncu maddede yaptırımı olmayan ibarenin kaldırılarak, Tüketici Kanununa eklenen bir madde ile, tüketici, ticari, zirai, esnaf ve benzeri kaynaklı kefaletlerden doğan borçlarda, asıl borçlu hakkında icra işlemi sonuçlanmadan kefilden borcun ifasının istenemeyeceği hüküm altına alınmaktadır.
|
|
|
