| |
|
|
|
tapu kanunu (orman köylüsü) konuşması hakkında basın açıklaması |
15.01.2009
BASIN AÇIKLAMASI
Serdaroğlu,
“Orman köylüsünün hiç bir sosyal güvencesi yoktur,
Çalıştıkları iş, mevsimsel ve düzensizdir”
“Gemiciler köyünde vatandaşın arazileri ormana geçti”
“2B arazileri hükümetin iştahını kabartıyor”
MHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdardoğlu, orman köylüsünün hiçbir sosyal güvencesi olmadığını çalıştıkları işin, mevsimsel ve düzensiz olduğunu belirterek, “Gözden uzak oldukları için onları kimse görmez, seslerini kimse duymaz” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda tapu kanunu üzerinde bir konuşma yapan Mehmet Serdaroğlu, orman köylüsünün sorunlarını dile getirdi. Orman içi ve orman sınırlarındaki köylerde yaşayan vatandaşlarımızın, ülkemizin en yoksul, en sahipsiz ve en sessiz insanları olduğunu vurgulayan Serdaroğlu, ormanların korunmasında ve işlenmesinde önemli görevler üstelen orman köylüsünün geçimlerini temin edebilecek geliri hiçbir zaman elde edemediklerini söyledi.
Kastamonu’nun yüzde 64’ününün ormanlık, 1072 köyün, 1030’unun orman köyü olduğunu kaydeden Serdaroğlu, “Orman köylerinde geçim ormana bağlıdır. Ormanda çalışmaya bağlıdır. Orman idaresi iş vermediği zaman bu insanlarımızın yapacağı başka bir iş yoktur. Tek çareleri vardır, tarıma uygun olan köylerde işçilik yapmak veya göç etmektir” diye konuştu.
Ülkemizde bir çoğu açlık sınırının, tamamı ise yoksulluk sınırının altında yaşayan, 7-8 milyonluk bir orman köylüsü kitlesi bulunduğunu vurgulayan Serdaroğlu, İktidarın zengin yakınlığınızı biraz frenleyip, yüzünü biraz da onlara dönmesi gerektiğini, aldığı yüzde 47 oyun rehavetinden kurtulup, milletin sesine kulak vermesi gerektiğini ifade etti. Serdaroğlu, “Göreceksiniz ki, dertlere çare bulmak o kadar zor değil. Ama biliyoruz ki, yapmayacaksınız, yapamayacaksınız” dedi.
Artvin’den başlayarak Karadeniz bölgesinin tamamında ve orman köylümüzün yaşadığı diğer bölgelerde Ormanların kenarında yer alan, babadan dededen kalma, ay-yıldızlı tapulu yerleri, ekilip biçilemeyince, zamanla ormana dönüştüğüne de dikkat çeken Serdaroğlu şunları söyledi:
“Vatandaşlarımız, ellerinde ay-yıldızlı tapular olmasına rağmen buralarda hak iddia edememektedir. Zaten, uzun mahkeme işlerine girecek ne paraları, ne de teknik bilgileri vardır. Mahkemeye gidenlerin de karşısına yine bilirkişi olarak orman idaresi görevlileri çıkmakta, mahkemeler yanıltılmakta, açılan davalar da aleyhte sonuçlanmaktadır.
Ayrıca, geçmişte, orman arazileri yapılaşmaya açılmış, orman arazileri üzerinde şehirler kurulmuştur. Orman alanlarına yapılan binaların, hatta şehirlerin,
yıkılarak yeniden ağaçlandırılması kabil olmamış, bugün 2B olarak adlandırdığımız sorun ortaya çıkmıştır. Bir tarafta, tapulu yerlerin orman alanı haline gelmesi, diğer tarafta, orman arazilerinin, tabiri caizse yağmalanarak şehirleştirilmesi”
2B ARAZİLERİ HÜKÜMETİN İŞTAHINI KABARTIYOR
2B arazilerinin satılarak kaynak yaratma ihtiyacı, hem orman idaresinin hem de hükümetin iştahını kabarttığını belirten Serdaroğlu, Orman idaresi ve hükümetin 2B arazilerinden beklediği sıcak para için, orman köylüsünü hiçe saydığını, orman köylüsünün tapu ve kadastro sorunundan habersiz olduğunu, hatta, orman köylümüzün tapulu yerlerini de, orman sınırlarını da keyfince belirleyerek, 2B statüsüne soktuğunu, vatandaşın tapulu yerlerini yine vatandaşa satmanın hesaplarının yapıldığını ifade etti.
İnebolu ilçesi, Gemiciler köyündeki kadastro çalışması sonunda, arazilerinin yüzde 80’inin ormana geçtiğine de dikkat çeken Serdaroğlu, Görünen ve yaşananlar odur ki, bu şartlar altında, özellikle orman köylerinde yaşayan vatandaşlarımızın kendi haklarını korumaları mümkün değildir. Onların kazanılmış haklarını korumak bizlere düşmektedir. Akp’nin 6 yıllık icraatı boyunca gördük ki, hep holdinglerin, hep zenginlerin, şeyhlerin, para babalarının yanında oldu” diye konuştu.
Mehmet Serdaroğlu, ormanların ve orman köylüsünün içinde bulunduğu durumu görünce 6 yıldır iktidar olan AKP’nin görevini hakkıyla yerine getiremediğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Orman köylümüzün, köyünde geçimini temin edecek adımlar bir an önce atılmalıdır. Orman köylümüz, göçe mecbur kalmamalıdır. Açlık sınırının altında yaşayan bu insanlarımızın geçimlerini temin etmelerine yardımcı olabilirsiniz. Bunları yapabilmek için, yönünüzü,yüzünüzü, orman köylüsüne çevirip, onların, varlığından haberdar olmanız, onların, dertlerinden haberdar olmanız gerekir”
|
|
|
