sarımsak basın toplantısı metni
Sayın Basın Mensupları,

Toplantımıza gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim. Sizleri en iyi dileklerimle selamlıyorum.

Kastamonu Taşköprü’de yetişen ve tüm Türkiye pazarında aranan sarımsağın bu yıl piyasadaki yetersiz fiyatları nedeniyle para etmemesi,

Çin’den sarımsak ithali ve kaçak yollarla ülkeye ucuz sarımsak sokulması,

üreticimizi perişan etmiştir.

Son yıllarda mazot, gübre, ilaç ve benzer girdilerdeki artışlar sonucunda tüm tarımsal üreticilerimiz zor günler yaşarken,
sarımsak üreticilerimiz de mağduriyet içindedir.

Maliyetlerini bile karşılayamayan üreticilerimiz, ürünlerini zararına bile satmakta güçlük çekerken, tabiri caiz ise, geçmiş yılları mumla aramaktadır.

Kilo başına maliyeti 1.3-1.5 YTL olan Taşköprü sarımsağı bu hafta içinde ilçede kurulan sarımsak pazarında 0.15-0.80 kuruş arasında ve ancak 2 ay vadeli olarak alıcı bulabilmektedir.

Geçtiğimiz hafta aynı pazarda 1-1.2 YTL’ya alıcı bulan sarımsak her geçen gün düşen fiyatlarıyla, artık satılamamaktadır.

Bazı üreticiler sırf ellerinde kalmasın diye emeğinin çok altında vadeli olarak ürününü satmaya çalışırken,

Para etmediği için tonlarca sarımsak Gökırmak’a dökülmeyi beklemektedir.

Değerli Basın mensupları,

AKP hükümetinin tarımsal üretimimizi ve üreticilerimizi 6 yılda nereden nereye getirdiği çok açık ortadadır.

Bakınız;

Sadece sarımsakla bir örnek verecek olursak,

2001-2002 yıllarında

1 kilogram sarımsakla 4.5 litre mazot alınabilirken,

bugün

4.5 kilogram sarımsakla 1 litre mazot alınabiliyor.

Tabi, sarımsağı satabilirseniz.

Hükümetin “beyaz altın” diye adlandırdığı sarımsağımız,

Yanlış tarım politikaları sonucu bugün artık,

“Beyaz pul” olmuştur.

Değerli basın mensupları,

Ağustos ayı içinde Sayın Başbakan’a bir soru önergesi vererek, sarımsak üreticilerinin içinde bulundukları mağduriyetin nasıl giderileceğini,

2007-2008 yılları arasında hangi ülkelerden ne kadar sarımsak ithal edildiğini sormuştum.

Geçtiğimiz günlerde Tarım Bakanı Sayın Eker, soru önergeme bir cevap gönderdi.

Sayın Bakan gönderdiği cevapta, 2007 yılında 2 bin ton sarımsak ithal edildiğini ve bunun büyük bölümünün Çin’den yapıldığını ifade ederken,

2008 yılı sarımsak ithalatına hiç değinmemiştir.

Sayın Bakan’ın 2008 yılı ithalat rakamlarına hiç değinmemiş olması,

Acaba,

2008’de sarımsak ithalatı çok büyük olduğu için mi açıklanmak istenmedi? Sorusunu akla getiriyor.

Öte yandan,
ithal sarımsaklarla ilgili şikayetlerin yanı sıra, ülkeye kaçak yollardan sarımsak sokulduğu yönünde de çok ciddi şikayetlerle karşı karşıya kalıyoruz.

Çin malı ucuz sarımsakların Mısır gibi ülkeler üzerinden kaçak olarak ülkeye sokulduğu ve piyasada çok miktarda bu kaçak sarımsağın bulunduğu iddialarıdır.

Şu önümde görmüş olduğunuz sarımsak ta
Çin malı ucuz sarımsaktır.

Ülkemizde yeteri miktarda ve kaliteli sarımsak üretimi sözkonusu iken, Çin’den sarımsak ithal etmek,

yerli üreticiye aktarılacak kaynağın,

yabancı ülke üreticilerine aktarılması değil de, nedir?

Üstelik yerli üretim sarımsağın para etmemesi ve ithal ürünle ikame edilmesi, sadece örneklerden biridir.

Birçok tarımsal ürün ve üretici de benzer sorunlarla karşı karşıyadır.

Her geçen gün artan gübre, ilaç, mazot fiyatlarıyla, bin bir sıkıntı içinde ürettiği ürünün bir de ithalat ve kaçakçılık nedeniyle, para etmemesi, çiftçinin üretimden vazgeçmelerine neden olmaktadır.

Üretmeden, ithal ikamelerle nereye kadar ve nasıl gideceğiz?

Hükümetin istihdam ve üretime dayanmayan sıcak para ve borçlanma ile ayakta tutmaya çalıştığı ekonomi zaten çökmek üzeredir.

Çiftçimiz, mazot alamadığı için traktörünü kullanamazken,
Gübre atamadığı için verimi düşerken,
Değerine ürününü satamazken,
Ziraat Bankası ve Tarım Krediye borçlu iken,

Bir de neredeyse her üründe ithalata yönelilirken,

Hükümet; çiftçiye, üreticiye;

Üretme,
Satma,
Kazanma,
Yaşama

demektedir.

Değerli basın mensupları,

Hükümet, öncelikle başta Çin’den yapılan sarımsak ithalatı olmak üzere, her türlü tarım ürünü ithalatına son vermelidir.

Ayrıca ülkeye kaçak ürün girişi konusunda da gereken önlemleri derhal hayata geçirmelidir.

Aksi halde,

Üretemeyen, emeğinin karşılığını alamayan, ürününü satamayan ve toplumun birçok kemsinde olduğu gibi borç içinde debelenen,

“milletin efendisi”

Milleti doyurmak bir yana,

Bu gidişle,

hükümetin erzak yardımlarına muhtaç hale gelecektir.

Hepinize katılımınızdan ötürü tekrar teşekkür eder, saygıyla selamlarım.
 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.