şeker özelleştirme Kastamonu basın açıklaması
BASIN AÇIKLAMASI
03.12.2008

HÜKÜMET ŞEKER FABRİKALARINI ÖZELLEŞTİRMEDE KARARLI

Serdaroğlu’nun başta şeker fabrikaları olmak üzere tarıma dayalı sanayi kuruluşları ve tarımsal üretim yapan kuruluşların en son özelleştirilmesini içeren kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda doğrudan gündeme alınması için verdiği önerge, AKP’li milletvekillerinin oyları ile reddedildi.

İlinde şeker fabrikası bulunan AKP’li vekillerin de red oyu kullanması dikkat çekti.

MHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun kanun teklifi hakkında TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın metni şöyle:


“Özelleştirme Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifimin komisyonda öngörülen sürede görüşülmemesi nedeniyle, doğrudan Genel Kurul gündemine alınması talebimle ilgili söz aldım.
Sayın Milletvekilleri,
Teklifimizin amacı, Tarıma dayalı sanayi kuruluşları ve tarımsal üretim yapan kuruluşların özelleştirilmesini geciktirmek, ve alternatif ürünler için zaman kazanmaktır.
Çünkü, ülkemizde istihdamın en büyük bölümü tarımdadır. Tarıma dayalı sanayi kuruluşlarının özelleştirilmesi ile, tarımsal istihdam ve üretim olumsuz etkilenecektir.
Ülkemizde özelleştirmeler daha çok varlık satışına dayalı olduğu için, kuruluşu alanlar, genellikle üretime devam etmemekte, veya hammadde değiştirmekte, vayahut da hammaddeyi yok pahasına almaya çalışmaktadırlar.
Hal böyle olunca da çiftçilerimiz bir anda işsiz kalıp mağdur olmakta, bunun doğal sonucu da, büyük şehirlere göç etmektedirler. Dolayısıyla, Atatürk’ün “memleketin efendisidir” dediği köylü, köyünde efendi iken, Büyükşehirlerde efendiye hizmet eden konuma gelmektedir.
Değerli milletvekilleri,
Teklifimin, tarım sektörümüzün içinde bulunduğu istihdam ve üretim sorunlarının katlanarak artmasını önlemek açısından, fevkalade önem arzettiğini vurgulamak isterim. Dünyada gıda fiyatlarının sürekli artacağı açıkça görülmektedir. Ülkemiz, küresel iklim değişikliğinin riskli ülkeleri arasında yer almaktadır.
Küresel ısınma ile birlikte gıda üretimi, hem bütün dünya için, hem de ülkemiz için çok daha fazla stratejik hale gelmiştir. Türkiye’de istihdamın büyük bölümü tarıma dayalıdır. Ve ne yazık ki, 2007 yılında tarım sektörü yüzde 7.3 küçülmüştür.
İçinde bulunduğumuz ortamda tarım ürünleri ihtiyacı her geçen gün artarken, Tarımsal verimlilik ve üretimimizi artıracak her türlü çalışmayı yapmak hayati önem kazanmıştır. Tarımsal üretimimizi geleneksel yapısından kurtararak, hem kendi ülkemizi besleyecek, hem de bütün dünyaya mal satan, dolayısıyla, zenginlik yaratan bir konuma kavuşturmak önceliğimiz olmalıdır.


Değerli Milletvekilleri,
En önemli ve en büyük tarımsal sanayi kuruluşları olan “Şeker Fabrikaları”nın özelleştirilmesi gündemdedir. Kanun teklifimizin asıl ve açık amacı, Öncelikle, şeker fabrikalarının özelleştirilmesini erteleyerek, pancar üreticilerinin mağduriyetini önleyecek önlemlerin alınmasıdır. Şeker fabrikaların özelleştirilmesi ile birlikte çiftçimizin, şeker sektörünün, dolayısıyla tarım sektörümüzün aşayabileceği sıkıntılar aşağı yukarı bellidir.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mehdi Eker, 13 Kasım 2007 tarihinde hayvancılıkla ilgili bir gündemdışı konuşmaya verdiği cevapta;
Et Balık Kurumu’nun en son özelleştirilmesi gerektiğini bu sebeple de kalan kombinaların özelleştirmenin sonuna bıraktıklarını ifade etmişti.
Sayın milletvekilleri,
Tarım ve hayvancılık iç içedir, bir bütündür.Sayın bakanın, hayvancılığa dayalı sanayinin, özelleştirmenin en sonuna bırakılmasını istemesi ne kadar doğal ve doğru ise, Tarıma dayalı sanayi kuruluşlarının, dolayısıyla şeker fabrikalarının özelleştirmenin sonuna bırakılması da o kadar doğru olacaktır.
Hemen açıkça ifade edelim ki, özelleştirmeye karşı değiliz. Özelleştirmenin şekline ve zamanlamasını uygun bulmuyoruz.
Değerli milletvekilleri,
Özellikle şeker fabrikalarının, özelleştirmenin sonuna bırakılması,
AB’ne giriş süreci içinde önem taşımaktadır. AB şeker rejimi reformu 2014 yılına kadar devam edecektir. Yani, AB ülkelerinde şeker ve şeker sanayi ile ilgili belirsizlik 2014 yılında sonuçlanacaktır. Türkiye, bu süreci dikkatle takip etmeli ve şeker fabrikalarının satışını en azından bu süreçte durdurmalıdır.
Bakınız, 1994-1995 yıllarında şeker fabrikalarını özelleştiren Fransa, fabrikaları yeniden kamulaştırmaktadır.Yani, 12-13 yıl sonra yaptığı yanlıştan dönmeye çalışmaktadır. Bu sebeple, Şeker sanayimizin kıymetini bilip gelişmeleri takip etmeliyiz. Tarım, sanayi ve istihdamda yaratacağı olumsuzlukları düşünerek, gelecekte şeker kartellerine muhtaç olmamak için, şeker fabrikalarının satışını, dolayısıyla tarıma dayalı sanayinin özelleşmesini, özelleştirmenin sonuna bırakmak ülkemiz menfaati açısından çok doğru olacaktır.
Hiç olmazsa AB’in yapacağı şeker reformu sonuçlanana kadar, Yani, 2014 yılına kadar bu erteleme yapılmalıdır. Çiftçimizi, çalışanımızı, şeker tüketicimizi, milli şeker politikamızı, şeker sanayimizi ve daha da ötesinde, tarım sektörümüzü yakından ilgilendiren kanun teklifimizin kabul görmesini arzu ediyoruz. Muhalefetten geldi diye, Milliyetçi Hareket Partisi’nden geldi diye, teklifimizi reddedip, şeker fabrikalarının acilen satışına alet olunmasın.
Şeker fabrikaları, 65 ilimizde doğrudan 6 milyon, dolaylı olarak da 10 milyon vatandaşımızı, ilgilendirmektedir. Ayrıca, kanun teklifimiz, 20 milyon üzerindeki çiftçimizi çok yakından ilgilendirmektedir. Bu sebeple başta iktidar ve 65 ilin çok değerli milletvekilleri olmak üzere bu kanun teklifimize desteğinizi istemekteyiz.
Sonuç olarak, özelleştirme uygulamaları çerçevesinde tarıma dayalı sanayi kuruluşları ile tarımsal üretim yapan kuruluşların en son özelleştirilmesine imkan tanıyan kanun teklifimizin kabulü yönünde oy kullanmanızı umut eder, Hepinizi en iyi dileklerimle selamlarım”


 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.