| |
|
|
|
kredi kartları basın toplantısı metni basın nüshası |
18 Haziran 2008
MHP Kastamonu Milletvekili Mehmet SERDAROĞLU’nun kredi kartları ve mevduat hesaplarından alınan aidatlarla ilgili basın toplantısı metnidir.
Sayın basın mensupları,
Malumunuz olduğu üzere, kredi kartlarından ve mevduat hesaplarından yıllık aidat, hesap işletim ücreti, yıllık ücret
gibi adlar altında ücret alınmamasına ilişkin, Tüketicinin Korunması Kanununda değişiklik yapan bir kanun teklifi vermiştim.
Benim teklifimden sonra da, Adalet Komisyonu Başkanı Sayın Ahmet İyimaya tarafından, kredi kartlarına uygulanan fahiş faizlerin kısıtlanması yönünde bir teklif hazırlandı.
Her iki teklif de, basınımızın ve kamuoyunun büyük ilgisine mazhar oldu. Gösterdiğiniz ilgiye şahsım, kart mağdurları ve hem de Türk Milleti adına minnettarım.
Kamuoyunun bu ilgisi, Verdiğimiz tekliflerin, ne kadar haklı olduğunu, ne kadar doğru olduğunu ortaya koymuştur.
Kredi kartlarından ve mevduat hesaplarından aidat ücreti adı altında en düşük hesapla 30-40 trilyon haksız kazanç sağlayıp,
kredi kartı faizlerine yüzde 60-70 faiz uygulayan bankalar
bu tekliflerden rahatsız oldular.
Çünkü, hem kredi kartlarından, hem de mevduat hesaplarından alınan bu ücretlere ilişkin verilen mahkeme kararlarında, alınan ücretlerin haksız olduğu her seferinde hükme bağlanmaktadır.
Bankalar, kanuni yollara başvuran müşterilerinden kestikleri paraları iade etmekte, ancak diğer müşterilerinden aidat almaya devam etmektedirler.
Bankaların avaz avaz bağırmalarının sebebini anlıyorum.
Çünkü benim teklifim yasalaşırsa, kredi kartlarından ve mevduat hesaplarından aidat ücreti adı altında en düşük hesapla 30-40 trilyon haksız kazancı geri ödemek zorunda kalacaklar.
Sayın basın mensupları,
Kanun tekliflerimiz karşısında bankalar ilk iş olarak, tüketicilerimizi, yani milletimizi tehdit etmeye başladılar.
Söylediklerine göre, kredi kartlarından yıllık aidat alınmaz,
kredi kartlarına yıllık yüzde 60-70 faiz yansıtılmazsa bundan tüketici büyük zarar görürmüş.
Efendim, taksit yapmazlar, çek-senet’e geri dönerlermiş.
Bunlar, bu milleti kandırmaya iyi alışmışlar. Yetmemiş,
şimdi de çıkıp milleti tehdit ediyorlar.
Çünkü, haksız olarak topladıkları kaynak çok büyük,
Kolay kazançlarından vazgeçmek istemiyorlar.
Vatandaş parasını bankaya yatırdığında yıllık yüzde 15-20 faiz veriyorlar, kendileri yıllık yüzde 60-70 faiz alıyorlar.
Buna dünyanın her yerinde vahşi kapitalizm denir.
Hükümet de konuya bu anlayışla yaklaşmaktadır.
Maliye Bakanı Sayın Unakıtan, “rekabet ortamında olmaz bu işler” diyor.
AKP’nin, serbest piyasadan, rekabet ortamından anladığı,
“bırakınız ezsinler, bırakınız soysunlar” şeklindedir.
Sayın Unakıtan’a kalsa, tüketicinin korunması kanununu hepten ortadan kaldıracak.
Sayın basın mensupları,
Bankaların savurduğu tehditlerden sonra AKP geri adım atışı fevkalade anlamlıdır.
AKP’li bakanlar açıklama üstüne açıklama yaparak tekliflere karşı çıktılar, bankaların ağzından konuşmaya başladılar.
İnsan düşünmeden edemiyor, AKP neden geri adım attı?
Bankalarla bir pazarlık mı yapıldı ?
Her ne olduysa, AKP milletin yanında yer almak yerine,
Bir kez daha sermayenin yanında yer almayı tercih etti.
Üstelik, konu vatandaşımızın gündeminde tam anlamıyla yer almış, vatandaşlarımızda sorunun çözüleceği yönünde büyük bir beklenti oluşmuşken, AKP birden bire geri adım atarak umutları kırmıştır.
İşte bunun adı vatandaşla alay etmektir.
Bunun adı vatandaşı yarı yolda bırakmaktır.
Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak Milletin yararına olan teklifimizin sonuna kadar arkasında duracağız, dilimizin döndüğü kadar milletimize anlatmaya çalışacağız.
Bakalım, bu süreçte, AKP, bankaların kankalığını yapmaktan vazgeçip, milletin yanında olabilecek mi?
AKP, bankalardan korkmaz, milletin yanında yer alırsa, tekliflerin yasalaşması için 20 dakikalık bir çalışma yeter.
Sonuç olarak,
AKP, ya belli sayıdaki bankanın yanında yer alıp onların menfaatini koruyacak, Veyahut da milyonlarca kredi kartı mağdurunun, bir başka ifadeyle Türk Milletinin yanında olup olmayacağına karar verecek.
AKP’yi milletin yanında yer almaya zorlamak için, bütün tüketici örgütlerinden, özellikle siz değerli medya kuruluşları ve basın mensuplarımızdan, herkesten, destek bekliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.
|
|
|
