yabancıya mülk satışı basın açıklaması
13.06.2008

BASIN AÇIKLAMASI

Yabancıya mülk satışını düzenleyen yasa tasarısı hakkında TBMM Genel Kurulu’nda konuşan SERDAROĞLU,
“Devletimizin ve ülkemizin varlığını koruyup sürdürebilmesi için son çare olarak toprak satma noktasına mı gelinmiştir?” diye sordu.
Yasanın; hayırsız ve bedduaya mashar olduğunu belirterek,
“ALLAH YANLIŞ YAPANLARI ISLAH ETSİN” dedi.

Yabancılara mülk satışına imkan tanıyan yasa tasarısı üzerinde TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yapan MHP Kastamonu Milletvekili Mehmet SERDAROĞLU, iktidarın, apar topar ülke menfaatlerini düşünmeden çıkardığı yasaları gördükçe Milliyetçi Hareket Partisi olarak, ülke geleceğinden endişe duymaya başladıklarını söyledi.

Hükümetin; Vakıflar Yasası, 301 ile Türklüğe hakaret Yasası, TRT’de farkı dillerden yayın yapılarak devlet eliyle kendi bölücülüğümüzü kendimizin yapar hale gelinmesi ve son olarak ta vatan topraklarının yabancılara satışına imkan tanıyan yasa gibi son derece sakıncalı yasalar ile uğraştığını ifade eden SERDAROĞLU, “Kurtuluş Savaşında en çok şehit veren, Şehitler diyarı Kastamonu’nun bir temsilcisi ve bir şehit torunu olarak, Allah yanlış yapanları ıslah etsin. Büyük Türk milletinin yar ve yardımcısı olsun. diyorum” diye konuştu.

SERDAROLU, şunları söyledi:
“Anlaşılan Hükümetimiz ekonomiyi içine düştüğü zor durumdan kurtarmak için ülke değerlerini satıp savmaktan başka bir plan ve program üretemiyor. Devasa boyutlara yükselttiği ekonomik sorunlara çare için ülkemizin arkeolojik, kültürel, turistik konut ve ticari alanlarının yabancıların eline geçmesine imkân tanıyıp, günü kurtarmaya çalışırken geleceğimiz için ciddi sıkıntılar doğuracak işler peşindedir.
Toprak Anadolu insanı için her şeydir. Bıçak kemiğe dayanmadıkça tarlasını ve toprağını satmaz. Şimdi soruyorum: Devletimizin ve ülkemizin varlığını koruyup sürdürebilmesi için son çare olarak toprak satma noktasına mı gelinmiştir? Para sağlamak için topraklarımızın satışından medet umar hâle gelinmişse bu Hükûmetin başarısızlığının en belirgin bir göstergesidir. Ülke toprağı namustur, şehit kanıdır; ecdadın kanıyla, canıyla bizlere emanetidir. Emanete ihanet etmenin bedeli ise çok ağırdır.

Sözlerimi Sayın Süheyl Ünver'in İstanbul Risaleleri adlı eserinden bir alıntı ile bitirmek istiyorum. Dikkatinize sunacağım bu eser, 1995 yılında Sayın Başbakan Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yayınlanmıştır.

İstanbul Risaleleri adlı eserde şöyle deniliyor: "Fatih İstanbul'u alıp Ayasofya önüne geldiği zaman derinden bir inilti sesi duyar. Sesin geldiği tarafa bir adamını gönderir. Hâli perişan olarak huzura getirilen keşişe neden hapsedildiğini sorar. Keşiş ise, kuşatma sırasında Bizans İmparatoru Konstantin'in kendisini çağırıp, İstanbul'u Türklerin alıp almayacağını bildirmesi için remil atmasını -yani fal bakmasını- istediğini söyler. Remil atan keşiş İstanbul'un Türklerin eline geçeceğini bildirmesi üzerine Konstantin'in ona kızarak zindana attığını söyler.
Bunun üzerine Fatih de keşişten İstanbul'un Türklerin elinden çıkıp çıkmayacağına dair remil atmasını ister ve eğer doğruyu söylerse mükâfatlandıracağını bildirir. Keşiş remil atar ve şöyle der: 'İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak, ancak öyle bir zaman gelecek ki, elinizdeki emlak ve arazi satılacak, bu suretle İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak' Bu sözler üzerine Fatih ellerini havaya kaldırarak 'Fethettiğim yerleri ecnebilere satanlar Allah'ın gazabına uğrasın.' Diye beddua eder."
 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.