gensoru ve idam teklifi basın açıklaması
Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun basın açıklamasıdır. 22/10/2007

Ülkemiz, Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketleri ile karşı karşıyadır. Adına PKK terörü denilen ancak bizce arkasında başka başka güçlerin de olduğu bilinen şiddet, artarak devam etmekte, can almaktadır.
Öncelikle söylemem gerekir ki, içinde bulunduğumuz dönem, siyaset ve partiler üstü bir dönemdir.
Halkımız, o engin sağduyusu ile, geçmiş yılların şiddet dolu iklimine geri dönmek istememektedir. Tedbirlerin bir an önce alınmasını, terörün kökünün artık kazınmasını istemektedir.
Hükümetin artan terör olayları karşısında görevini yapamadığını yada yapmadığını gören Milletimiz patlama noktasına gelmiştir. Korkumuz, Hükümetin bir şeyler yapamayacağı inancının iyice yerleşmesi ile sorunu kendi başına çözmek isteyen Milletimizin harekete geçmesi, her şeye rağmen muhafaza ettiğimiz kardeşlik, birlik ve beraberlik duygularımızın tamir edilemeyecek şekilde zarar görmesidir. Teröre karşı anlık olarak gelişen tepkiler böyle bir tehlikenin yakın olduğuna işaret etmektedir.
2002 yılında sıfır terör ile ülkeyi devralan AKP, aradan geçen beş yıllık süreyi, her gün ayrı bir oyalama taktiği ile, ciddi hiçbir tedbir almadan geçirdi. Amerika’nın Kuzey Irak’ı işgali sonrasında bölgede oluşan otorite boşluğu, bölgeyi terörün kaçtığı, beslendiği saklandığı, yeniden organize olduğu bir “terör cenneti” haline getirdi.
Bölgede yönetimi elinde bulunduran Peşmergeler, Talabani ve Barzani, PKK’yı açıkça destekler hâl ve hareketler içerisindedirler. Topraklarımıza terör ihraç etmekte, sonra da Milletimize tehditler savurma cesaretini kendilerinde bulmaktadırlar. Hükümet, bu unsurları görmezden gelmekte, cesaretlendirmektedir.
Amerika’nın Irak’ı işgali sırasında çıkarılan iki tezkere arasındaki tutarsızlık, bölgede etkin bir konumda olmamızı engellemiştir.
Hükümet, ABD’nin bölgedeki çıkarları ile, bizim çıkarlarımız arasındaki farkları görememiş, uygun stratejiler geliştirememiş, ABD’nin çıkarlarına hizmet eden beş yıllık bir süre geçirilmiştir.
Terörü destekleyen unsurların, karşımızdaki düşmanın tanımı tam olarak yapılmamıştır. Haklı mücadelemizde yanımızda olanlar ve karşımızda olanlar açıklığa kavuşturulamamış, kime karşı hangi politikayı izleyeceğimiz belirlenememiştir. Yani, Hükümet,işe nereden başlayacağını bilememiştir.
Türkiye, teröre karşı mücadelede uluslar arası toplumun istediği her türlü desteği vermesine rağmen, uluslar arası toplumdan destek görememiştir. Bu durum göstermektedir ki, bütün dünyayı dolaşan Başbakanımızın gezileri, turistik gezinin ötesine geçememiştir.
Terör eylemleri sonrası yeterli bilgilendirme, halkla ilişkiler çalışmaları yapılamamakta, Milletimiz öfkesi ile baş başa bırakılmaktadır.
Sayın Başbakan dün yaptığı açıklamasında “öfkemiz çok büyük” diyor. Bu öfke, beş yıllık kandırılmışlığın öfkesi olsa gerek. Bilmelidir ki, Milletimizin de öfkesi çok büyüktür ve Milletimizin öfkesi, terörü yapanlarla birlikte, terörü önlemek için gerekli önlemleri almayan Hükümete de yöneliktir.
Başbakanın dünkü açıklamasında söylediği “hiçbir yerden onay da beklemiyoruz” sözü bile Amerika’dan örtülü bir onay talebidir ve çaresizliğinin dışa vurumudur.
Başbakan teröristleri Meclise davet ederek, çözümü neredeyse eli kanlı katillerden beklemektedir.
Terörün çözümü için acil yapılması gerekenler şunlardır.
1- Terör ve savaş suçları için idam cezası, yeniden Anayasamızda yer almalı, geçmiş dönemlerde vatana ihanetten ölüm cezası alanlardan daha sonra AB dayatması ile kanunlar değiştirilerek müebbet hapse çevrilen idam cezaları da uygulanmalıdır. Yani İmralı’da tatil yapan Apo meselesi halledilmeli, Milletimizin yanan yüreğine su serpilmelidir.
2- Sınır ötesi operasyon için Meclisimiz yani Milletimiz tarafından verilen yetki Hükümet tarafından derhal kullanılmalı, Türk silahlı Kuvvetleri’nin önü sonuna kadar açılmalıdır. Genelkurmay Başkanımızın defalarca söylediği “sınır ötesi harekat fayda sağlar” sözü atık Hükümet tarafından da duyulmalıdır.
3- Anayasa’mızın 120. maddesinde belirlenen olağan üstü hal şartları mevcuttur ve Hükümet derhal bölgede olağanüstü hal ilan ederek, Meclis önüne getirmelidir.
4- Milletimizin haklı öfkesini engelleyecek tedbirler derhal alınmalı, terörün nihai amacı olan bir Türk-Kürt çatışmasının yani kardeş kavgasının zemin bulması engellenmelidir.
5- Ekonomik tedbirler olan Habur Sınır Kapısı kapatılmalı, ucuz elektrik, petrol, gıda, ilaç ve su sevkıyatı durdurulmalı, özellikle Barzani’nin geçim kaynağı Mersin Serbest Bölgesi kontrol altına alınmalıdır.
İdam cezasının, terör ve savaş suçları için yeniden Anayasamızda yer almasını teminen hazırladığım kanun teklifini Sayın Milletvekillerinin imzasına sunacağım.
Ayrıca Milletin verdiği görevi ihmal eden hatta kötüye kullanan Hükümet için de, Meclis Soruşturması açılmasına ilişkin önergemi imzaya açacağım.
Yaşadığımız beş yıl göstermiştir ki, Hükümetin ülkemizi kana bulayan terör sorununu çözecek bilgisi, aklı, iradesi, yönetim yeteneği ve becerisi yoktur.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin “şehit kanları üstünden siyaset yaptığı” yönündeki iddialar yanlış ve haksızdır. Bu iddia sahipleri bilmelidirler ki, biz böyle bir siyaset tarzını bugüne kadar benimsemedik ve benimsemeyeceğiz. Aksine, gençlerimizi sokağın dışında tutmaya çalıştık. Genel Başkanımız bu konuda sürekli parti içi genelgeler yayınlayarak tabanımızı itidalli olmaya ve sokaktan uzak durmaya çağırmıştır.
İktidar, kendisi terör ve bölücü olaylara suskun kaldığı gibi bizim de suskun kalmamızı istiyor. Oysa Biz, Milletimizin, bize oy verenlerin hislerini, görüşlerini Meclise yansıtmak için buradayız. Biz sussak ta, konuşsak ta, her gün anaların bağrına ateş düşüyor, terör her gün artıyor. Biz susunca sorun çözülmüyor. Bu ülke bizim ülkemiz ve biz yapılması gerekenleri her yerde söylemeye devam edeceğiz.
Bu Millet, kardeşliğine zeval getirmeden, AKP’ye, Amerika’ya, Barzani ve Talabani’ye rağmen, bu sorunu çözecektir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin de çözüm için gerekli bilgi birikimine sahip kadroları mevcuttur.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Büyük Milletimize başsağlığı diliyorum.
 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.