Gıda Güvenliği Araştırma Önergesi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Hormonlu, katkı maddeli, zirai ilaç, kimyasal gübre ve antibiyotik kalıntısı ihtiva eden, hileli, genetiği değiştirilmiş gıda üretiminin ve bu tür ürünlerin kısa ve uzun vadede insan sağlığına etkilerinin araştırılması, üretici ve tüketicinin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi için Anayasamızın 98 ve İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.

1-Mehmet SERDAROĞLU
Kastamonu Milletvekili

GEREKÇE

Gıda güvenliğimizi tehdit eden unsurlar, hormonlar, katkı maddeleri, tarım ilaçları, kimyasal gübreler, antibiyotikler, hileli gıda üretimi, genetiği değiştirilmiş organizmalar olarak sayılabilirler.

İnsan yaşamı için vazgeçilmez olan bitki ve etlerin yani gıdaların uygun koşullarda üretilmemesi, insan sağlığı için hayati tehlikeler oluşturmaktadır.

Gıda güvenliği konusu, gelişmiş ülkelerde çok sıkı kurallara bağlanmış, tüketicilerin sağlığının korunması için her türlü tedbir alınmıştır. Gelişmiş ülkeler, hormon, tarım ilacı, kimyasal gübre kullanılarak yapılan tarım üretiminden organik tarım üretimine geçmekte, tarımda ve gıda sanayinde kullanılan pek çok madde yasaklanmaktadır. Organik ürünlere olan talep ise her geçen gün artmaktadır.

Gıda ihracatı yaptığımız pek çok ülke, ihraç ettiğimiz gıdalar üzerinde sıkı denetimler yapmakta, standartlarına uygun olmayan gıdaların ülkelerine girmesine izin vermemektedir.

Almanlar yada Rusların sağlığa zararlı bulup ülkelerine sokmadığı ürünlerin iç piyasada tüketime sunulduğu, yani kendi vatandaşımızın sağlığının tehlikeye atıldığı iddiaları ciddi olarak gündeme taşınmaktadır.

Gıda güvenliğini sağlamakla görevli kuruluşların etkili denetimler yapmaması, vatandaşlarımızda haklı olarak tükettiği gıdalara karşı bir güvensizlik oluşturmaktadır.

Bir araştırmaya göre, çocuklarımız, büyüklerimizin hiç karşılaşmadığı 500’den fazla toksin madde ile karşılaşmakta, bu maddelerin çeşitli etkilerine maruz kalmaktadırlar.

Hormonlar, tarım ve hayvancılıkta daha az zamanda daha çok ürün elde edebilmek, ürünlerin daha canlı ve güzel görünmesini sağlamak ve mevsimi dışında ürün alabilmek için kullanılmaktadır.

Hormonlu bitki ve etlerin, sürekli tüketildiğinde vücudun hormon dengesini bozarak, bağışıklık sisteminin zayıflamasına, erken ergenlikten şişmanlığa ve hatta kansere yol açtığı şüphesi mevcuttur.

Tarım ilaçlarının aşırı, zamansız ve uygunsuz kullanımı, insan sağlığı yanında toprağa, suya ve diğer canlılara da zarar vermektedir.

Kanatlı ve büyükbaş hayvanlarda antibiyotik kullanımına kesimden belli bir süre önce son verilmemesi halinde, bitkilere verilen tarım ilaçlarında olduğu gibi doğrudan insanlara geçmektedir.

Bilinçsizce kullanılan kimyasal gübreler, insan sağlığına zararlı etkileri yanında, topraklarımızı ve sularımızı kirletmekte, topraklarımız özelliğini ve rejimini kaybetmektedir.

İnsan sağlığını tehdit eden bir diğer gıda güvenliği sorunu ise, genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) sorunudur. Daha fazla verim alabilmek için tohumların genetiği ile oynanarak doğal olmayan ürünler yetiştirilmektedir.

Yine, merdiven altı tabir edilen kaçak imalathanelerde üretilen, içinde süt olmayan peynir, et olmayan sucuk ve sosis, boyalı zeytin, talaş katılmış baharat gibi hileli gıdalar, toplum sağlığımız için büyük risk oluşturan ve üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.

Gıda sanayinde kullanılan katkı maddelerinin de sağlık sorunlarına yol açtığı bilinmektedir.

Tarım ilaçları, hormonlar, antibiyotikler ve kimyasal gübreler konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan çiftçilerimiz, bu kimyasalları kullanarak, bir taraftan bilinçsizce insan sağlığına zarar verirken, diğer taraftan da bu girdi maliyetlerini artırmaktadır.

Öte yandan, geçtiğimiz günlerde Rusya Federasyonu kimyasal ilaçlar ve hormonal maddeler bulunduğu gerekçesiyle ihraç ürünlerimizi iade ederken, Türkiye’den yaş sebze meyve ihracatını da durdurmuştur. Ancak ne yazık ki, iade edilen bu ürünlerin akıbetinin ne olduğu yönünde bir bilgiye sahip olunmadığı gibi aksine, sözkonusu ürünlerin iç piyasaya sürülerek kendi vatandaşlarımıza tükettirildiği günlerdir kamuoyunda tartışılmaktadır.

İlgili ve yetkililer; bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığı, iç piyasaya sürülüp sürülmediği, imha edilip edilmediği yönünde kamuoyunu bilgilendirmemiştir. Bu olay bile kendi başına bir araştırma, soruşturma konusudur.

Gıda güvenliği konusunda yaşadığımız pek çok sorun, üreticilerimizin bilgi eksikliğinden, başta Tarım ve Sağlık olmak üzere ilgili Bakanlık ve kuruluşların yeterli danışmanlık hizmeti verememesinden ve benzeri kasıtsız sebeplerden kaynaklanmaktadır. Ancak, ailesinin tüketimi için ayrı bir alanda doğal ürünler yetiştirirken, diğer taraftan da bilinçli olarak daha fazla kâr sağlayabilmek maksadıyla satacağı ürünlerde hormon, tarım ilacı, kimyasal gübre kullanan veya hileli gıda üreterek, insan sağlığıyla oynamaktan çekinmeyen kişilerin varlığı da ahlakî olarak irdelenmesi gereken konulardan bir tanesidir.

Konu ile ilgili bir araştırma komisyonu kurulması ve çalışma yapması, kamuoyunun dikkatini çekecek, hem tüketicilerimizin, hem de üreticilerimizin bilinçlenmesine katkı sağlayarak ilk andan itibaren faydalı olacaktır.

Açıklanan nedenlerle hormonlu, katkı maddeli, zirai ilaç, kimyasal gübre ve antibiyotik kalıntısı ihtiva eden, hileli, genetiği değiştirilmiş gıda üretiminin ve bu tür ürünlerin kısa ve uzun vadede insan sağlığına etkilerinin araştırılması, üretici ve tüketicinin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi için Anayasamızın 98 ve İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.
 
  Mehmetserdaroglu.com.tr Her hakkkı saklıdır.